Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/12897 E. 2017/12010 K. 14.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/12897
KARAR NO : 2017/12010
KARAR TARİHİ : 14.09.2017

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, taraflar arasında imzalanan 17.05.2012 başlangıç tarihli 5 yıl 15 gün süreli kira sözleşmesinin 30.06.2013 tarihinde davalı tarafından tek taraflı ve hukuken geçerli bir neden olmaksızın süresinden önce feshedildiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 23.116,80 TL tutarındaki 6 aylık kira bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, kira sözleşmesini haklı nedenlerle feshetmek zorunda kaldığını ,tüm borçlarını ödediğini ve ihbar ettiği 30.06.2013 günü mecuru tahliye ettiğini ancak sözleşme gereğince ödediği 7.000 USD depozito bedelinin halen tarafına iade edilmediğini beyanla davanın reddine, aksi kanaat halinde ise depozito bedelinin takas-mahsup suretiyle ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, 23.116,80 TL’nin 15.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine.karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalının takas-mahsup def’ine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davaya dayanak ve hükme esas alınan 17/05/2012 başlangıç tarihli , 5 yıl 15 gün süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira parasının 1.600 TL olduğu ve her ayın ilk beş gününde peşin ödeneceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin özel şartlarının 7. maddesinde “Kiracı,kiralayana işbu sözleşmesinin içerdiği şartların yerine getirilmesinin garantisi olarak,ayrıca kiralayanın dilediği taktirde kira bedeli,masraf vergi iadeleri, onarım veya sair bilimum tehlikelerden dolayı yapacağı mahsuplardan sonra iade edilmek kaydıyla faizsiz 6.000 USD tutarındaki bir
nakit teminatı ya da banka teminat mektubunu kontrat imzasını takiben en geç 7 gün içerisinde makbuz karşılığında vereceğini kabul ve taahhüt eder.Makbuzu bulunmayan teminat ödenmemiş kabul edilir.” düzenlemesine yer verilmiş ve yine taraflar arasında imzalanan Ödeme Planı başlıklı belgede ise Kontrat İmzasındaki Ödemeler alt başlığı altında depozito 6.000 USD olarak belirtilmiştir.
Somut olayda; Davalının, sözleşme gereğince davacıya 6.000 USD depozito bedeli vermiş olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamakta olup, davalı cevap dilekçesi ile takas ve mahsup talebinde bulunmuştur.Davada,davalı tarafından ödenen depozito miktarına ilişkin takas-mahsup def’i değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken takas-mahsup talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.