Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/1244 E. 2018/11471 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1244
KARAR NO : 2018/11471
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davaya konu taşınmazı 21.04.2015 tarihli harici yazılı sözleşme ile davalıdan satın aldığını, 4000 TL kaparo verdiğini, …bankasından 48.750 TL konut kredisi çektiğini ancak tapuda taşınmaz üzerinde şerh olduğunun görülmesi üzerine satışın gerçekleşmediğini, davalının şerhi kaldıracağını söyleyerek davacıyı oyaladığını, bu arada kendisinin konut kredisi nedeni ile … Bankasına 2.860 TL ödeme yaptığını, 167 TL’ye DASK Sigortası yaptırdığını, ancak davalıya ihtarname çekilmesine rağmen bugüne kadar taşınmaz mülkiyetinin devredilmediğini ileri sürerek, 4000 TL kaparo bedeli, bankaya yaptığı 2.860 TL ödeme ve 167 TL sigorta ödemesinin 05.10.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ön inceleme duruşmasındaki beyanı ile; davaya konu taşınmazın tapusunda mirasla ilgili bir sıkıntı çıktığından başlangıçta tapuyu davacıya devredemediğini, daha sonra bu sorunu çözdüğünü ancak davacının devralmaya yanaşmadığını, kaporayı teklif etmesine rağmen davacının almayıp daha fazla para istediğini, DASK sigortasını kendisinin yatırdığını, davacının yaptığı giderleri kabul etmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, 7.024 TL’nin davalının dava öncesi temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- TBK’nun 77-82 (BK’nun 61-66) maddelerinde yer alan sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır.
Kural olarak, tapuya kayıtlı taşınmazların satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığı sürece geçersizdir (TMK 706, TBK 237, Tapu Kanunu 26, Noterlik Kanunu 60.maddesi). Geçersiz olduğu için de, taraflarına hak ve borç doğurmaz. Ancak, taraflar verdiklerini yukarıda açıklanan sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince geri isteyebilirler. Haklı bir sebep olmaksızın mal edinen kimse onu iade ile yükümlüdür.
Somut olayda; taraflar arasında 21.04.2015 tarihli harici yazılı gayrimenkul satış sözleşmesi bulunmakta olup, bu sözleşme geçersizdir. Bu nedenle davacı; sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde davalıdan ancak ödediği bedelin iadesini isteyebilir, konut kredisi nedeniyle bankaya yaptığı ödemeleri ve bu çerçevede yaptığı DASK sigorta ödemesini isteyemez. Zira; davacı bu ödemeleri dava dışı 3. kişilere yapmış olup, davalının bu hususta sebepsiz zenginleştiğinden bahsedilemez.
O halde mahkemece; davacının çektiği konut kredisi nedeniyle yaptığı 2.860 TL ödeme ile 167,00 TL DASK sigorta ödemesi yönünden davanın reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yukarıdaki gerekçe ile davanın tümden kabulü doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alının temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.