Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/12374 E. 2019/6578 K. 11.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/12374
KARAR NO : 2019/6578
KARAR TARİHİ : 11.09.2019

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiştir.
Davanın niteliği gereği duruşma isteğinin reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, önceki malik ile davalı arasında 15/05/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi bulunduğunu, kira bedelinin emsallere göre düşük kaldığını belirterek 15/05/2014 tarihinden itibaren aylık 5000 usd karşılığı 10.600TL olarak tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davaya konu mecurun aylık kira bedelinin 15/05/2014 tarihinden itibaren 7.600TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere özellikle delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalının, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davalı tarafından ödenen kira bedelinin, Mahkemece hükmedilen kira bedeli ile aynı veya daha fazla olması halinde, davalının, dava açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden sorumlu olmadığının kabulü gerekir. Somut olayda, davalının, kira bedelinin tespiti istenilen dönemde hüküm altına alınan kira bedelini ödediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden davalı aleyhine hüküm kurulamaz. Öte yandan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9. maddesine göre kira tespiti davalarında tespit olunan kira bedeli farkının bir yıllık tutarı üzerinden tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, vekalet ücreti olarak hükmolunur düzenlemesi yer almaktadır. Bu durumda, davalı lehine vekalet ücretinin, davacının talep ettiği aylık kira bedeli ile hüküm altına alınan aylık kira bedeli arasındaki farkın bir yıllık tutarı üzerinden, Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanması gerekmektedir. Bu husus gözetilmeden, kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi de usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/7 . maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün 4. fıkrasında yer alan ” Davacı taraf davasını vekille takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ne göre artırılan bir yıllık kira bedeli üzerinden hesap ve taktir edilen 2.304,00 TL. ücreti vekaletin davalıdan alınıp davacıya verilmesine” ibaresi çıkarılarak, yerine “davalı davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” ifadesinin yazılmasına; hükmün 5. fıkrasında yer alan ” Davacı tarafından 196,55 TL harç, 54,00 TL tebligat gideri, 8,00 TL müzekkere gideri ve 350,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere yapılan yargılama masrafları toplamı 608,55 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibaresi çıkarılarak, yerine “yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına” ifadesinin yazılmasına; ” Davalı taraf, kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesaplanan 4.310TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,” cümlesi eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/09/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.