Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/12317 E. 2018/12184 K. 29.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/12317
KARAR NO : 2018/12184
KARAR TARİHİ : 29.11.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar …, …, …, … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalılar tarafından açılan kamulaştırmasız el atma davasında idare aleyhine verilen kararın davalılar tarafından … 25. İcra Müdürlüğünün 2012/4297 E. sayılı dosyasında takibe konulduğu ve idarece 01/06/2012 tarihinde 476.207,07 TL yatırıldığını, kararın temyizi üzerine bozularak iade edildiği, bozma sonucunda davanın reddine dair verilen kararın kesinleştiğini, daha sonra … 25. İcra Müdürlüğünün 2012/4297 Esas sayılı takip dosyasından ödemelerin geri istenildiğini, davalıların kısmi ödemeler yaptığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ödeme tarihi olan 01/06/2012 tarihi ile kararın kesinleştiği 06/05/2013 tarihleri arası işlemiş faiz olarak 39.132,05 TL’nin işleyecek yasal faiziyle iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 22.03.2016 tarihinde talebini 39.805,69 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar …, …, …, …; yetki ve zamanaşımı itirazında bulunmuş, kararın kesinleştiği tarihte iade yükümlülüğünün doğduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalılar lehine verilen karar nedeniyle yapılan ödemenin kararın bozulması üzerine iadesinin istenildiği, davalıların ana parayı ödemek ile birlikte faizini ödemedikleri gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı kurumun 01/06/2012 tarihi ile 06/05/2013 tarihleri arasında hesaplanan faiz alacağı 39.805,69 TL’nin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, davacı tarafın ayrıca faiz talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar …, …, …, … tarafından temyiz edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 131.maddesinde; “Asıl borç ifa ya da diğer bir sebeple sona erdiği takdirde, rehin, kefalet, faiz ve ceza koşulu gibi buna bağlı hak ve borçlar da sona ermiş olur. İşlemiş faizin ve ceza koşulunun ifasını isteme hakkı sözleşmeyle veya ifa anına kadar yapılacak bir bildirimle saklı tutulmuş ise ya da durum ve koşullardan saklı tutulduğu anlaşılmaktaysa, bu faizler ve ceza koşulu istenebilir.” hükmü bulunmaktadır.
Faize hükmedilmesi için ana para tahsil edilirken faiz hakkının saklı tutulması veya halin icabından saklı tutulduğunun anlaşılması gerekmektedir.
Davacının icra dosyasından asıl alacağı tahsil ederken faiz ile ilgili ihtirazi kayıt koymadığı anlaşılmaktadır.
O halde Mahkemece; davacının faiz talebi yönünden, TBK.131.maddesindeki faiz hakkının saklı tutulması koşulunun gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.