Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/11978 E. 2018/10396 K. 23.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/11978
KARAR NO : 2018/10396
KARAR TARİHİ : 23.10.2018

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 23.10.2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalı ve vekili gelmedi. Karşı taraf davacı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve taraflardan kimsenin gelmediği anlaşılmakla işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı hakkında, davacı şirketin enerji hatlarından izinsiz olarak elektrik hattı çekip abonesiz olarak kaçak elektrik kullanımı nedeni ile kaçak tahakkuku yapıldığını, borcun ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrine itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek takibe vaki itirazın iptali ile takibin davamına %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davanın reddini savunmuştur. Davalı ödeme emrine itirazında; kaçak tutanağı tutulan yerin aboneliği olduğunu, kaçak kulanımın söz konusu olmadığını belirtmiştir.
Mahkemece; davaya konu 25/06/2010 tarih ve … sayılı kaçak usulsüz elektrik tespit tutanağı ile, davalının abonesiz, sayaçlı olarak elektrik tüketimi yaptığının tespit edilerek enerjinin direkten kesildiği, dava konusu olayın, EPMHY’nin 13.maddesi kapsamında; “tesisata müdahale edilmesini” içerdiğinden kaçak elektrik tüketimini oluşturduğu, davalının yürürlükteki mevzuata aykırı olarak davacı … idaresinden habersiz bir şekilde kaçak elektrik tüketimi yaparak, davacı kurumun zararına sebebiyet verdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava konusu kaçak Elektrik Tespit Tutanağı incelendiğinde; davalının tarımsal sulama tesisinde yapılan kontrolde, abonesiz ve sayaçlı olarak elektrik tüketiminde bulunulduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, söz konusu tesisle ilgili daha önceden davalı adına abonelik olup olmadığına ilişkin davacı kurumdan bilgi ve belgeler istenilmiş, davacı kurum tarafından verilen cevapta; davalı adına 1988 yılında tarımsal sulama abonesi olarak kayıt işlemi yapıldığı, 10273 nolu abonelikte 19.10.1994 yılında yapılan kontrolde, tesisin sökülerek kaldırıldığı, kurumdan habersiz tesisin sökülmesi nedeniyle … nolu kaçak tespit tutanağı tanzim edildiğini, yapılan itiraz üzerine mahallinde yapılan kontrolde tesisin yerinde olmadığı anlaşıldığından abone dosyasının arşive kaldırıldığı, gerek abonenin sistemde olmayışı ve gerekse herhangi bir okuma kontrol yapılmaması konusunda abonenin herhangi bir dilekçe veya müracaatının olmadığı bildirilmiştir.
Dosya içerisinde bulunan … Elektrik Dağıtım Müessesi Müdürlüğü’nün … Müessese Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği’ne hitaben yazdığı 06.03.1996 tarihli ve icranın iptali konu yazı incelendiğinde;icra yolu ile tahsili istenen listelerde 16449 nolu tutanakta … tesisini kurum bilgisi dışında söktüğü gerekçesiyle 97.252.000 TL’lık kaçak tahakkuk işlemi yapılarak icra takibine alındığı, müşterinin müracaatı üzerine yapılan kontrolde tesisin yerinde olup, faaliyette olduğu tesbit edilmiş, sehven söküldüğü gerekçesiyle kaçak işlemi yapılarak tahsili istenilmiştir. …’e ait … nolu tutanakla tahsili istenilen ve icra takibine konulan 97.252.000TL ‘lik alacağın iptal edilmesi gerektiği bildirilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda; 06.03.1996 tarihli yazı gereğince, 1994 yılında herhangi bir kaçak kullanım olayı olmadığı, dava konusu olan 25.10.2010 tarihli kaçak tutanağında belirtilen ” Sayaçlı- Abonesiz” açıklamasının çelişki oluşturduğu, 1994 yılında kaçak olayı olmadığına göre, aboneliğin devam ettiği sonucu ortaya çıkmakla birlikte, sonradan tekrar aboneliğin kesintiye uğrayıp uğramadığı konusunun da dosya muhteviyatında bulunmadığı belirtilmiş, 25.10.2010 tarihli tutanak doğrultusunda yönetmelik gereğince kaçak kullanım bedeli hesaplanmıştır.Tüm dosya kapsamından, dava konusu kaçak tutanağının düzenlendiği tesisin daha öncesinden aboneliğinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle söz konusu tesis için 1988 yılında yapılan abonelik işleminin devam edip etmediğinin, mevzuata uygun bir şekilde aboneliğin iptal edilip edilmediği hususunun açığa kavuşturulması ve sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken, bu husus araştırılmadan eksik inceleme ve değerlendirme sonucu hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre, davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının, davacı tarafın tüm temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının, davacı tarafın tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. Başkan