Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/11960 E. 2019/6982 K. 23.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/11960
KARAR NO : 2019/6982
KARAR TARİHİ : 23.09.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile arasında akdedilen Rödovans ( ocak işletme) Sözleşmesi uyarınca teknik nezaretçi ücretlerinin davalı şirket tarafından ödenmesi gerektiğinin tespiti ile şirket tarafından 2011 yılından itibaren dava sonuçlanıncaya kadar teknik nezaretçiye yapılacak ödemelere ilişkin alacağın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesinde özetle; 3213 Sayılı Maden Kanunu ile 06.11.2010 tarih, 27751 Sayılı Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği gereğince teknik nezaretçi atama ve ücretlerini ödeme yükümlülüğü’nün ruhsat sahibine ait olduğunu, taraflar arasında yapılmış bulunan sözleşme gereğince de teknik nezaretçi ücretini ödemenin ruhsat sahibine ait olduğunu, 31.12.2011 tarihinden 28.02.2014 tarihine kadar bu konunun taraflar arasında ihtilaf konusu olmadığını ve davacı tarafın bu tarihler arasında teknik nezaretçi ücretini ödediğini, itiraz etmeden ödeme yaptığı bir konuda yıllar sonra dava açılamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, teknik nezaretçiliğin tüm sorumlulukları gibi ücretininde ödenmesi ve bunun ibra edilmesi hususunun ruhsat sahibine ait olduğunu, taraflar arasında yapılmış olan Rödovans Sözleşmesinin 4.8.madddesinin açık olup, teknik nezaretçinin atanmasından sözedildiğini, ücretinin davalıya ait olduğu belirtilmediğinden ve bundan hareketle ücretin ruhsat sahibine ait olacağı anlaşıldığından davacı ile teknik nezaretçi arasında yapılan ve Rödovanscı firma olarak davalının imza attığı teknik nezaretçi hizmet sözleşmelerinde de açıkça teknik nezaretçi ücreti ve giderlerinin ruhsat sahibine ait olduğu belirtildiğinden gerek ilgili mevzuat hükümleri, gerekse ilgili sözleşme hükümleri birlikte yorumlandığında taraflar arasındaki akdi ilişkide nezaretçi ücretlerini ödeme borcunun davacı ruhsat sahibine ait olduğu ve davacının 2011 yılından dava açılana kadar teknik nezaretçi ücretlerini ödemiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut olayda, uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Dava, 10.10.2014 tarihinde, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.