Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/11572 E. 2019/6673 K. 16.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/11572
KARAR NO : 2019/6673
KARAR TARİHİ : 16.09.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, dava dilekçesinde özetle; araç kiralama işi yaptığını, davalının kendisinden düzenli olarak aylık araç kiraladığını ancak araç kira bedellerinin bir kısmını ödemediğini, davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinde belirtilen fatura bedellerinin zamanında ödendiğini, ödemelerini tam, eksiksiz olarak yaptığını, ödemelerin yapıldığının dekontlarda belli olduğunu, borca dair makbuz veren taraf bakımından TBK m. 104 uyarınca ferileri de aldığının kabul edilmesi gerektiğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu aldırılmış ve tarafların ticari defter ve belgelerinin dosyaya sunulmaması nedeniyle bilirkişi tarafından incelenemediği, dosyaya sunulan belgeler doğrultusunda inceleme yapıldığı, dosyada araç kira sözleşmesinin olmadığı, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafa teslim edilip edilmediğinin belirlenemediği, davacı tarafın bilirkişi raporuna itirazı ile birlikte sunduğu faturaların delillerin sunulması için mahkemece verilen kesin süre içinde sunulmaması nedeniyle yargılamaya esas alınamayacağı ve dolayısıyla davacının alacağın varlığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Davacının icra takibine konu ettiği alacak bakımından; davalı tarafın savunması dikkate alındığında davalının kira ilişkisini ve faturaları kabul ettiği anlaşılmaktadır. Zira sunulan cevap dilekçesinde “faturalar davalı müvekkil tarafından zamanında ödenmiştir”
ifadesi yer almaktadır. Bunun yanı sıra 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ticari defterlerin ibrazını ve delil olmasını düzenleyen 222. maddesine göre mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden karar verebilmektedir. Bu durumda mahkemece davalının savunması da dikkate alınarak tarafların ticari defterlerinin dosyaya ibrazı sağlanıp, ticari defteriler ile birlikte davacı tarafça dayanılan faturalar ve davalı tarafça sunulan ödeme makbuzları bilirkişi tarafından incelenerek hesaplama yapılması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.