Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/11042 E. 2017/4984 K. 10.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/11042
KARAR NO : 2017/4984
KARAR TARİHİ : 10.04.2017

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili; davacının davalının kızı olduğunu, Galatasaray Üniversitesi İktisat Bölümünde lisans eğitimine başladığını, okul ile ilgili masraf ve giderlerinin arttığını ve maddi anlamda zor durumda olduğunu belirterek davalı babadan aylık 2.000.-TL yardım nafakasının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; aylık 600 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar Dairemizin 10.05.2016 tarih ve 2015/15603-2016/7386 sayılı kararı ile hükmedilen yardım nafakasının az olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000.-TL yardım nafakasına karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Her ne kadar, mahkemece; bozma kararına uyulmasına karar verilmiş ise de, gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun’un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir.
Somut olayda; dosyadaki bilgi ve belgelerden davalının müteahhitlik ve inşaat mühendisliği işleri ile uğraştığı, kendisine ait şirketleri, araçları ve gayrimenkullerinin olduğu, aylık gelirinin ise yaklaşık 50.000.-TL olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, nafaka yükümlüsünün refah düzeyinden nafaka alacaklısının da faydalanması gerektiğinden, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve üniversite öğrencisi olan davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak; TMK.4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun daha yüksek miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile davacı lehine az miktar nafaka takdiri usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

2)Kabule göre de; dava tarihinden itibaren yardım nafakasına hükmedilmesine rağmen, hükümde dava tarihinin 09.09.2016 olarak gösterilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan birinci ve ikinci bentte belirtilen nedenlerle temyiz olunan kararın 6100 sayılı …ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi