Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/10894 E. 2018/12166 K. 29.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/10894
KARAR NO : 2018/12166
KARAR TARİHİ : 29.11.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı … vekili ile davalılar … ve … tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; tarafların 18/03/2013 tarihli sözleşme ile davalılardan …’un 1/2 hissedarı, diğer davalıların kalan 1/2 pay üzerinde iştiraken hissedarı olduğu taşınmazı banka kredisi kullanılarak alım satımı hususunda anlaştıklarını, davalılar adına ve onlara vekaleten hareket eden emlak komisyoncusu davalılardan … ‘ya mal sahibine verilmek üzer kaparo mahiyetinde ve masraf olarak alınmıştır yazılı ve imzalı belge ile toplam -7.850-TL para verildiğini, davalılardan … ‘nun davacıya aldığı bu para ile satıma konu taşınmaz kaydı üzerinde bulunan icra borcunu kapattığını ve ayrıca taşınmaza ait intikal işlemleri için …Eylül Vergi Dairesi ‘ne yatırdığını söylediğini, banka kredisinin tahsis edilerek hazır edildiğini, taraflar tapu müdürlüğünde hazır olduğu sırada satıştan vazgeçerek zarara uğrattıklarını belirterek; kaparo adı altında n3.000-TL, masraf adı altında 4.750-TL, tapu harçları için 3.000-TL ve banka eksper ücreti için 1.000-TL olmak üzere toplam 11.750-TL harcadığını, alıcıya ait olan 1.120,00-TL ‘si iade edileceğini belirterek; 10.630,00-TL ‘nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; …, …ve …; evin satışı için kimseye vekalet vermedikleri gibi yapılan sözleşmeden de haberlerinin olmadığını, tapuda verilecek paranın tamamı hazır olmadığından evlerine döndüklerini, alıcıyı arayarak paralar teslim edilmedikçe böyle bir satışın olmayacağını bildirdiklerini, masrafların emlakçı ile alıcı arasında gerçekleşen olaylar olduğunu, kendilerinin ilgilerinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …; aldığı yetki belgesi gereği mal sahipleri adına hareket ettiğinden şahsi sorumluluğunun bulunmadığını, dolayısı ile davada husumet ehliyeti olmadığını, satış öncesi işlemlerden sonra davacının taşınmazı almaktan vazgeçtiğini, aradan 5 gün geçince tekrar almak istediğini söyleyince tapuya gidildiğini, ancak bir kısım davalı mirasçıların parayı peşin almak istemesi nedeni ile satış gerçekleşmediğini, davalının davacıdan diğer davalılar adına vekaleten aldığı paranın belgeler ile sabit olduğunu, başkaca bir para almadığını, verilen paranın tapunun temizlenmesi ve satışa hazır hale gelmesi için harcandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … Uygun; davalı …’dan 1.000,00 TL aldığını, davanın reddini istediğini beyan etmiştir.
Mahkemece; davacı ile davalıların paydaşı olduğu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme uyarınca taşınmazın 101.000-TL’ye satışının kararlaştırıldığı, davacının emlak komisyoncusu davalı … ‘ya 3.000-TL ‘yi “mal sahiplerine verilmek üzere kaparo mahiyetinde alınmıştır” yazılı belge ile -4.850-TL ‘yi ise “… ‘dan satın almış olduğu ev için masraf olarak alınmıştır.” yazılı belge vermek suretiyle toplam -7.850-TL sı verdiği, ayrıca davacı tarafından tapu ödemeleri için bankaya 1.327,00.-TL ödeme yaptığı, böylece davacının toplam 9.177,00 TL harcama yaptığı sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca paydaşlardan geri isteme hakkının bulunduğu , davalılardan … ‘nun taşınmazda paydaş olmadığı ve emlak komisyoncusu olarak mal sahiplerine vekaleten hareket ettiği, bedeli kendi adına almadığı gerekçesiyle husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalılar Affet, Saniye ve Nevin tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
TBK’nın m.77/1’e göre sebepsiz zenginleşen, başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır.
Kural olarak, tapuya kayıtlı taşınmazların satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığı sürece geçersizdir (TMK 706, TBK 237, Tapu Kanunu 26, Noterlik Kanunu 60.maddesi). Geçersiz olduğu için de, taraflarına hak ve borç doğurmaz. Ancak, taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince geri isteyebilirler. Haklı bir sebep olmaksızın mal edinen kimse onu iade ile yükümlüdür. Bu sebeple geçerli olmayan bir sözleşme dolayısıyla ödenmiş bulunan peşinatın geri verilmesi, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince istenebilir.
Dosyanın incelenmesinde; davacı alıcı, davalı … ve davalı emlak komisyoncusu … arasında düzenlenen 18/03/2013 tarihli Gayrimenkul Alım Satım ve Komisyon Sözleşmesi ile davalıların paydaşı olduğu taşınmazın mirasçılarından kendi adına asaleten diğer mirasçılar adına vekaleten davacıya satışının kararlaştırıldığı, daha sonra davacının emlak komisyoncusu davalı … ‘ya -3.000-TL ‘yi “mal sahiplerine verilmek üzere kaparo mahiyetinde alınmıştır” yazılı belge ile -4.850-TL ‘yi ise “… ‘dan satın almış olduğu ev için masraf olarak alınmıştır.” yazılı belge vermek suretiyle toplam -7.850-TL ödediği, ayrıca davacı tarafından tapu ödemeleri için bankaya 1.327,00.-TL ödeme yapıldığının iddia edildiği görülmektedir.
Dava konusu sözleşmenin alıcı sıfatıyla davacı, davalılardan … ve komisyoncu sıfatıyla davalı … tarafından imzalandığı anlaşılmakla, diğer taşınmaz paydaşlarının sözleşmede imzası bulunmamaktadır. Bu durumda dava konusu sözleşme, üzerinde imzası bulunmayan sözleşme dışı taşınmaz paydaşları hakkında hüküm doğurmayacak, sözleşme kapsamında emlak komisyoncusu davalıya ödendiği anlaşılan 7.850-TL yönünden diğer paydaşların sorumluluğuna gidilemeyecektir. Diğer yönden ise; davacı tarafça tapu ödemeleri yapıldığı belirtilmekle temyiz eden davalıların söz konusu ödeme nedeniyle sebepsiz zenginleşmesine konu olabilecek nitelikte bir durumunun oluşup oluşmadığının da araştırılması gerekmektedir.
O halde; mahkemece; dava konusu sözleşme nedeniyle davalı emlak komisyoncusuna ödenen 7.850,00 TL yönünden sözleşme dışı taşınmaz paydaşlarının sorumluluğu bulunmadığı dikkate alınarak, ayrıca tapu ödemeleri nedeniyle davalıların sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalılar …, … ve … yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.