Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/10857 E. 2018/11938 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/10857
KARAR NO : 2018/11938
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tazminat ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalının oto galericisi olduğunu, 2013 yılı yaz aylarında davalının galerisinde bulunan …’a ait aracın 13.500 TL bedelle satışı konusunda davalı ile anlaştığını ve 6.000 TL peşinatı ödeyerek aracı fiilen teslim aldığını, aracın bakımı için 600 TL ödediğini, ayrıca 4 lastik değiştirdiğini ve 1.400 TL ödediğini, daha sonra aracın devri için davalı ile noterliğe gittiklerini, davalının bu esnada oğlunu kandırarak 7.500 TL’yi alarak kaçması üzerine davalı hakkında hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan kamu davası açıldığını ve yargılama sonunda davalının cezalandırılmasına karar verildiğini beyan ederek 600 TL araç bakım ücreti, 1.400 TL lastik ücreti, 7.500 TL davalının aldığı para olmak üzere 9.500 TL maddi tazminat ile davalının kendisini bu şekilde dolandırması ve güvenini kötüye kullanması nedeniyle 15.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davalı hakkında hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçundan kamu davası açıldığı ve davalının cezalandırılmasına karar verildiği, davacının davasında haklı olduğu gerekçesi ile maddi tazminat talebini içerir davanın kabulü ile 9.500 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, manevi tazminat talebini içerir davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalının temyiz itirazlarına gelince;
Dosya kapsamından …1.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/38 Esas sayılı dava dosyası ile davalı hakkında hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinden bahisle ceza davası açıldığı, davanın mahkûmiyetle sonuçlandığı ancak temyiz aşamasında olup henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi gereğince hukuk hakimi ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değilse de; ceza mahkemesince belirlenecek maddi vakıalar hukuk hakimi yönünden de bağlayıcıdır. Bu nedenle ceza davasının sonucu beklenerek iş bu dava hakkında karar verilmesi gerekir.
Hal böyle olunca; mahkemece, ceza davasının kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile davalı hakkındaki kesinleşmeyen ceza hükmü nazara alınarak, davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.