Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/1064 E. 2018/11432 K. 13.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1064
KARAR NO : 2018/11432
KARAR TARİHİ : 13.11.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, taraf dava dilekçesinde özetle; davacı şirket aleyhine farklı işçiler tarafından açılan işe iade davaları sonucu her dosyada davalı lehine 1500,00’er TL avukatlık ücretine hükmedildiğini, avukat olan davalının her bir dosya için davacı aleyhine ilamlı icra takibi başlattığını ve davacının her icra dosyasında %20 stopaj kesintisi yaparak ödeme yapması gerekirken kesinti yapmaksızın avukatlık ücretinin tamamını ödediğini , buna ek olarak da davalının düzenlediği Serbest Meslek Makbuzunun %20 Gelir Vergisi Tevkifatı tutarını davalı adına ilgili Vergi Dairesine ödediğini davalı adına yapılan ödemeler nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiğini belirterek 4.014,00TL’nin davalıdan faiziyle alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, savunmasında özetle; görev ve husumet itirazında bulunmuş, işe iade dosyalarında hükmolunan vekalet ücretlerinin müvekkilleri lehine hükmedildiğini, sebepsiz zenginleşmediğini, davanın ödeme yapılan Vergi Dairesine yöneltilmesi gerektiğini, davacının tacir olması nedeniyle serbest meslek makbuzlarına 8 gün içinde itiraz etmesi gerektiğini ve süresinde itiraz edilmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davalının yatırması gereken vekalet ücretlerinin gelir vergisini yatırıp yatırmamasının davalı avukatın bağlı olduğu vergi dairesinin alacak isteminin konusu olabileceği, davacının, davalı namına vergi dairesine yatırdığı gelir vergisi tevkifatlarını vergi dairesine kendisi yatırdığından bunları davalıdan talep edemeyeceği, davalı avukatın tahsil ettiği avukatlık ücretleri nedeni ile gelir vergisi beyanı sonucu yaptığı ödemesi var ise vergi dairesinin sebepsiz zenginleşmiş olabileceği, dolayısıyla husumetin davalıya düşmeyeceği gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Somut olayda; mahkemece, davalının yatırması gereken vekalet ücretlerinin gelir vergisini yatırıp yatırmamasının bağlı olduğu vergi dairesinin alacak isteminin konusu olabileceği ve davalı avukatın tahsil ettiği avukatlık ücretleri nedeni ile gelir vergisi beyanı sonucu yaptığı ödemesi nedeniyle vergi dairesinin sebepsiz zenginleşmiş olabileceği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Oysa avukat olan davalının elde ettiği vekalet ücreti dolayısıyla vergi dairesine ödemesi gereken gelir vergisini davacı şirket ödemiştir. Buna göre davalının elde ettiği bu gelire bağlı olarak ödemesi gereken gelir vergisini ödememiş olması halinde davacı tarafça davalı yerine ödemede bulunulması nedeniyle davalının sebepsiz zenginleşmiş olabileceğinin dikkate alınması gerekmektedir. Bu durumda işin esasına girilip, taraf delilleri değerlendirilerek, davalının sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olup olmadığının araştırılması; davalının elde ettiği vekalet ücreti gelirine bağlı olarak vergi dairesine ödemesi gereken gelir vergisini ödemesi halinde sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığı gözetilerek şimdiki gibi davanın reddine hükmedilmesi, gelir vergisi ödemesi yapmamış olması halinde ise sebepsiz zenginleşme kuralları dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,13/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.