Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/1063 E. 2018/11514 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1063
KARAR NO : 2018/11514
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı,… ‘ da uçak bileti satan firma sahibi ve aynı zamanda … Birliği başkanı olduğunu, … Spor Kulübünün 15/07/2005 tarihinde 27 sporcu ile birlikte … ‘ya gittiğini, 25/07/2015 tarihinde geri döndüğünü, uçak biletleri ile konaklama masrafı olan 36.000 Euronun tarafından ödendiğini, kulüp başkanı … ‘ın 11.600 Euro uçak bileti ile 36.000 Euro konaklama masrafını kendisine ödeyeceğini taahhüt ettiğini, davalı … ‘ın … spor adına yardım toplaması hususunda yetki verdiğini ancak bu işlemi hukuki bulmadığı için yardım toplamadığını, bugüne değin de davalıların bir ödemede bulunmadığını belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile tarafından ödenen 48.160 Euronun parayı ödediği 28/07/2005 tarihinden itibaren işleyecek ve bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tarafına ödenmesini talep etmiştir.Davalı, davacı tarafın alacak isteminin sebepsiz zenginleşmeye dayandığı, davanın Borçlar Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu gereğince zamanaşımı nedeni ile reddinin gerektiğini, davacının alacak iddiasının … spor Kulübü ile ilgili olduğunu,bu nedenle … yönünden davanın reddinin gerektiğini, uçak biletlerinin… şirketinden satın alındığını, davacı tarafın aktif davacı sıfatı olmadığını, aktif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddinin gerektiğini, davacının verilen yetki ile kulüp için yardım topladığını ancak topladığı paraları kulübe göndermediğini, bunun üzerine Avrupa’dan yardımda bulunan kişilerce şikayette bulunulduğunu, davacı tarafın haksız kazanç peşinde olduğunu, ibraz edilen belgelerin delil niteliğinde olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın … yönünden husumet yokluğu nedeni ile reddine, … yönünden sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak işlemine ilişkin davada, 818 ve 6098 sayılı yasa uyarınca zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyize konu uyuşmazlık; davacının talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.
1- Davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığının tespiti için öncelikle alacağı doğuran hukuki sebebin tam ve doğru olarak tespit edilmesi gerekmektedir. Zira; bir davada ileri sürülen olguları kanıtlamak taraflara, bu olgulara dayalı olarak uyuşmazlığı nitelemek, uygulanacak yasa maddelerini arayıp bulmak ve doğru olarak uygulamak doğrudan hakime ait bir görevidir. ( HMK 33. madde) Davacı, eldeki dava ile davalı … Kulübünün oyuncularının yurt dışı gidiş dönüş biletleri ile konaklama masraflarını ödediğini, davalı … Otyakmaz’ın masrafları geri ödeyeceğini taahhüt etmesine rağmen, ödeme yapmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak ödediği 48.160 Euronun tahsilini istemiştir. Davalı taraf ise cevap dilekçesinde zaman aşımı definde bulunmuş, aktif ve pasif husumet itirazlarını ileri sürmüştür.Her ne kadar mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, olayın oluş şekli ve taraflar arasındaki ilişki gözönüne alındığından taraflar arasında vekaletsiz iş görme ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Vekaletsiz iş görme TBK’nın 526. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup başkasının hesabına iş gören o işi sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak görmekle yükümlü kılınmıştır. Aynı Kanunun 529. maddesinde ise “İş sahibi, işin kendi menfaatine yapılması halinde, iş görenin durumun gereğine göre zorunlu ve yararlı bulunan bütün masraflarını faiziyle ödemek, gördüğü iş dolayısıyla üstlendiği edimleri ifa etmek ve hakimin takdir edeceği zararı gidermekle yükümlüdür.” denilmiştir.İş görenin vekaletsiz iş görmeden kaynaklanan alacak hakları işi görülenin haksız iktisabi sayılmaz. Bu alacak hakları TBK’nun 147. Maddesinde (BK 126.Mad.) sayılanlardan da değildir. Vekaletsiz iş görme halinde özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden, TBK’nun 146.maddesindeki (BK 125.Mad.) 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulaması gerekmektedir. (Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 04.06.1995 günlü 15/6 sayılı İBK, HGK’nun 19.10.1960 günlü 13-14 sayılı kararı Dr.Hakkı Tandoğan, vekaletsiz işgörme 1957, sayfa 266) Somut olayda, davacı tarafça yapılan ödemelerin, vekaletsiz iş görme hükümleri kapsamında değerlendirilmesi ve taraflar arasındaki vekaletsiz iş görmeye dayalı bu ilişkinin, TBK 146. maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu gözönüne alınmak suretiyle mahkemece işin esasının bu doğrultuda ve belirtilen hukuki sebeplere göre incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin yazılı gerekçe ve yanılgılı değerlendirme ile sebepsiz zenginleşme ilişkisi olarak nitelendirilmesi ve davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’un 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’un geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.11.2018 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
K A R Ş I O Y
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA görüşünde olduğumuzdan çoğunluk görüşüne iştirak edilmemiştir.