Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/10413 E. 2018/12601 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/10413
KARAR NO : 2018/12601
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki …… sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Dava, …… ve aidat alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 15/09/2015 tarihli ilamı ile “Davalı ……cı tarafından ……lananın anahtarı 15/07/2009 tarihli emanet tespit tutanağı ile …… 31. Noterliğine teslim edildiğine göre mahkemece bu emanet tespit tutanağının davacı ……layana tebliğ tarihinin belirlenerek ……… ayı …… ve aidat bedellerinin bu tarihe kadar olan kısmına hükmedilmesi aksi halde davacının bildirdiği tahliye tarihi esas alınarak karar verilmesi gerekirken davalının ……… ayı …… ve aidat bedellerinin tamamından sorumlu tutulması doğru olmadığı gibi davalının takas ve mahsup talebi ile ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmesi de doğru değildir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş ve mahkemece 03/03/2016 tarihli ara kararla bozma ilamına uyulmuştur.
1- Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonucunda bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (9.5.1960 gün 1/9 sayılı YİBK).
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak oluşabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak durumu doğabilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir.
Bozma kararına uymuş olan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturmaktadır (4.2.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK). Mahkemece verilen ilk kararda ……… ayı ……sı 1.905,13 TL, …… ayından eksik ödenen …… 240,00 TL, ……… ayı aidatı 325,00 TL olmak üzere toplam 2.470,13 TL açısından davanın kabulüne ve bu miktar üzerinden takibin devamına karar verilmiş, bu hüküm sadece davalı borçlu tarafından temyiz edilmiş, davacının bu hükme karşı herhangi bir temyiz talebi olmamıştır. Mahkemece daha sonra yapılan yargılama neticesinde toplam 2.672,28 TL üzerinden takibin devamına karar verilerek davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hakka aykırı olarak hüküm kurulması doğru değildir.
2- Taraflar arasında geçerli olan …… sözleşmesinin başlangıç tarihinden itibaren …… bedeli ödemelerinin davalı ……cı tarafından banka hesabına yatırıldığı anlaşıldığına göre bu hesaba yatırılan miktarların ve sözleşme süresi içerisinde oluşan borçların tespiti bakımından banka kayıtları getirtilip incelenmek suretiyle varsa alacak miktarının tespiti gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir.
3- Kabule göre de ……ya verene anahtar tevdine ilişkin tebligatın yapıldığı tarihe kadar hesaplama yapılması gerekirken bir önceki bozma ilamına da aykırı şekilde ……… ayının tamamına hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
4- Bozma nedenlerine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı …ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 4. bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.