Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2016/8823 E. 2018/22 K. 15.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8823
KARAR NO : 2018/22
KARAR TARİHİ : 15.01.2018

MAHKEMESİ : …ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, 09/11/2013 tarihinde … eden murisin 01/11/2004 tarihinde noterde düzenlediği vasiyetname ile davalılara taşınmazlar bıraktığını, vasiyetnameyi noter vekili imzaladığı halde vasiyetin noterin huzurunda yapıldığının yazıldığını, vasiyeti düzenleyenin noter mi yoksa vekili mi olduğunun kuşkulu olduğunu,muris okur yazar olmadığı halde vasiyetin okur yazarmış gibi düzenlendiğini, murisin vasiyetname düzenlerken tasarruf ehliyetinin bulunmadığını, murisin iradesinin fesada uğratıldığını, vasiyetin baskı altında iken düzenlendiğini, vasiyetnamede yeralan tanıkların akraba olduklarını, yasak halleri olduğunu ileri sürerek; vasiyetnamenin iptaline, olmaz ise saklı payı olduğundan vasiyetnamenin tenkisine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, iptal nedeni bulunmadığını belirterek davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, düzenlenen… Kurumu raporuna göre murisin vasiyetnamenin düzenleniği tarihte fiil ehliyetine sahip olduğu gerekçesi ile vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, murisin malvarlığına yönelik delil sunulmadığından tenkis talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- HMK 297/2 maddesi uyarınca; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmü kanunda yer almaktadır.
Somut olayda; davacı, mirasbırakanın son arzularını içeren vasiyetnamenin ehliyetsizlik, şekil eksikliği, irade fesadı, tanıkların yasaklı olması nedenleri ile geçersiz olduğunu ayrıntılı olarak açıklayarak vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, murisin vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte fiil ehliyetine sahip olduğu gerekçesi ile vasiyetamenin iptali talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemece, davacının vasiyetnamenin iptalini gerektirdiğini ileri sürdüğü tüm iddialarının araştırılarak, taraf delilleri toplanarak her bir iddia hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2- Davacının, ileri sürdüğü vasiyetnamenin iptaline ilişkin tüm iddialar araştırıldıktan sonra vasiyetnamenin iptali talebinin reddedilmesi halinde ise tenkis talebinin incelenmesi gerekecektir. Zira davacı , murisin oğlu olduğundan saklı pay sahibi olan yasal mirasçıdır. Mahkemece, murisin malvarlığının tespiti sağlanarak vasiyetname ile yapılan kazandırmaların davacının saklı payını etkileyip etkilemediği konusunda uzman bilirkişiye rapor hazırlatılarak varılacak sonuca göre tenkis talebi konusunda bir karar verilmelidir .
SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.