Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2016/8807 E. 2018/286 K. 17.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8807
KARAR NO : 2018/286
KARAR TARİHİ : 17.01.2018

MAHKEMESİ : …ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalı ile boşandıklarını ve hükmün kesinleştiğini, evliliğin başında kendisine her biri 20 … olan, toplam 100 … 5 adet …, yarım metre … ve evliliğin devamında 5 adet … …ının takıldığını, davalının ihtiyacı olduğunu söyleyerek bu …ları aldığını, daha sonra tekrar vermediğini, yine evliliğin başında … Köyünde bulunan bir taşınmazın kendisine mehir olarak vaat edildiğini, ancak davalının bu mehir işlemini gerçekleştirmediğini beyan ederek sayılan …ların ve bağışlanan taşınmazın iade edilmesini, iade edilmeyenlerin bedelinin dava tarihi itibariyle yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacı ile birliktelikleri kurulmadan önce 5 adet … davacıya verileceğinin kararlaştırıldığını, ayrıca evlilik akdi kurulurken davacının kendisine ölünceye kadar bakması halinde dava konusu taşınmazın davacıya verileceğini beyan ettiğini, ancak davacının tam kusurlu tutum ve davranışları neticesinde evlilik birliğinin çekilmez bir hal aldığını, boşanma davasında da davacının ağır kusurlu olduğunun saptandığını, hiç bir zaman davacıya 5 adet … …ı ve … vermediğini, vermiş olduğu 5 adet … …ının da 13 … olduğunu ve bu …leri de davacının kendisinin harcadığını belirterek ziynet ve mehir taleplerinin reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 5 adet toplamda 70 …lık 22’şer … … mümkün olduğu takdirde aynen, mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 6440 TL, yarım metrelik 14 … ortalama 15 … … …in mümkün olduğu takdirde aynen, mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 1125 TL ile … ve …lerin mümkün olduğu takdirde aynen, mümkün olmadığı takdirde bedelleri olan 450 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tarlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) 6100 sayılı HMK’nın 26.maddesi (HUMK’nun 74. maddesi) hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır.
Aynı kanunun 141/2.maddesinde ise “İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır.” şeklinde düzenlenmiş olup, 176.maddesinin 1.fıkrasında ise, ıslah “Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir.” şeklinde ıslahın kapsamı belirlenmiştir.
HGK.nun 26.09.2011 tarih, 2011/1-364 E.-2011/453 K.sayılı ilamında “Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır.” ilkesi benimsenmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafın dava dilekçesinde; 5 adet …, yarım metre … ve 5 adet … …ının aynen ya da bedelinin iadesine yönelik talepte bulunduğu, ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava dilekçesinde sayılan …ların yanında bir adet … ve bir çift … eklenmek suretiyle kıymet takdir edildiği, davacının 26.01.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporuna göre talebini ıslah ettiği ve mahkemenin de bu rapora istinaden hüküm tesis ettiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır. Başka bir deyişle ıslahla, dava konusu olmayan bir istemin dava kapsamına alınması mümkün değildir.
Ne var ki mahkemece, davacının dava dilekçesinde ziynet eşyalarına yönelik aynen iade talebinin 5 adet …, yarım metre … ve 5 adet … …ı ile sınırlı olduğu ve dava konusu edilmeyen eşyalar yönünden ıslahla talebin genişletilmesi mümkün olmadığı, nazara alınarak davacının talep ettiği eşyalarla sınırlı olacak şekilde hüküm kurulması gerekirken; 1 adet … ve bir çift … yönünden taleple bağlılık kuralına aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.