Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2016/8474 E. 2016/15483 K. 19.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8474
KARAR NO : 2016/15483
KARAR TARİHİ : 19.12.2016

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı … şirketinin, düzenlediği faturalar ile kendisinden hukuka aykırı olarak kayıp-kaçak, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim bedeli ile kayıp kaçak bedeli üzerinden TRT payı ve enerji fon bedeli adı altında fazladan ücret tahsil ettiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 800,00 TL’nin tahsil tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, 01.01.2013 tarihi itibariyle elektrik dağıtım ve perakende satış faaliyetleri bakımından ayrışmaya gidildiğini, bu kapsamda perakende satış işlemlerinin … Akdeniz Elektrik Perakende Satış A.Ş. tarafından gerçekleştirildiğini ve kayıp kaçak bedeli de dahil olmak üzere elektrik satımından kaynaklana tüm uyuşmazlıkların bu şirkete yöneltilmesi gerektiğini, ayrıca kayıp-kaçak bedelinin ilgili mevzuat çerçevesinde abonelere yansıtıldığını ve uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalı … şirketinin fatura tahsilat işlemlerini gerçekleştirmediği, faturayı tahsil eden şirketin … Akdeniz Elektrik AŞ olduğu gerekçesi ile davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davada sıfat, tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Sıfat, davanın tarafı ile dava konusu hak arasında “hak ilişkisine dayalı bağ” dır. Taraf ve dava ehliyeti; davanın tarafları ile ilgili olduğu halde, sıfat, dava konusu hakka ilişkindir.

,Uygulamada sıfat yerine genel olarak “husumet”, davacı bakımından “aktif husumet ehliyeti”, davalı bakımından “pasif husumet ehliyeti” tabirleri kullanılmaktadır.
Somut olayda uyuşmazlık, elektrik abonelik sözleşmesi gereğince elektrik abonesi olan davacıdan tahsil edilen kayıp-kaçak, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim bedelleri ile kayıp kaçak bedeli üzerinden alınan TRT payı ve enerji fonu bedellerinin istirdatı istemine ilişkindir.
Ancak dosyanın incelenmesinde; davacı taraf ait elektrik abonelik sözleşmesinin ve dava konusu döneme ilişkin elektrik fatura suretlerinin dosya arasına alınmadığı ve mahkemece, davacı şirketin tarafı olduğu abonelik sözleşmesinin hangi elektrik şirketi (dağıtım ya da perakende satış) ile imzalandığı ve dava konusu fatura bedellerinin hangi şirket tarafından tahsil edildiği araştırılmadığı gibi fatura bedellerinin perakende satış firmasınca tahsil edilmesi halinde dahi bu bedeller dağıtım firmasına aktarıldığından davalı … şirketine husumet yöneltilmesi tabiidir. Eksik inceleme ile hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, davacı şirket tarafından akdedilen elektrik abonelik sözleşmesi/sözleşmeleri ile dava konusu döneme ait elektrik fatura suretleri ilgili kurumdan celp edilerek, dava konusu kayıp kaçak ve diğer fatura bedelleri bakımından husumetin hangi şirkete yöneltilmesi gerektiği araştırılıp, 17.06.2016 tarihinde R.G.de yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanunun 21. Maddesi ile 6446 sayılı Kanunun 17. Maddesinde yapılan değişikliklerde kayıp-kaçak ve diğer bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edildiği gibi karar tarihi sonrasında yürürlüğe giren bu yasa değişiklikleri halen devam eden davalar da uygulanacağından 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 17. Maddesi ile Geçici 19 ve 20. maddelerinin somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının da tartışılarak, hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın husumetten reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.