YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/634
KARAR NO : 2016/8178
KARAR TARİHİ : 25.05.2016
MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı dilekçesi ile; taraflar arasındaki boşanma davasında müşterek çocukların velayetinin anneye verildiğini, müşterek çocuk lehine aylık 400 TL iştirak, davalı kadın lehine aylık 600 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının boşanma sonrası sigortalı bir işe girdiğini, müvekkilinin işlerinin kötüye gittiğini, davalının ekonomik durumunun davacıdan iyi olduğunu ileri sürerek davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece;… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/584 Esas sayılı dosyası ile davalı … Vural’a bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz üzerine, Dairemizin 15.06.2015 tarih 2015/2947 E-11017 K sayılı ilamı ile; ”Develi Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi’nin 2011/584 Esas, 2012/235 Karar sayılı dosyanın getirtilerek, davalı lehine belirlenen yoksulluk nafakası miktarının tespit edilmesi, yine davacının sosyal ve ekonomik durumunun değişip değişmediği, davalı kadının yoksulluk nafakası takdir edilmesi sırasında çalışıp çalışmadığı hususlarının belirlenmesi, çalışıyor ise bu olgu gözetilerek yoksulluk nafakası takdir edilmiş olduğu nazara alınıp, asgari ücret düzeyindeki gelirin yoksulluk nafakasını tamamen kaldıran bir husus olmadığı da gözönünde bulundurularak, hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması olmalı iken, eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davalının sigortalı olarak çalıştığı, davalının aylık asgari ücretin üzerinde ve düzenli bir gelirinin bulunduğu, artık yoksulluğu kalmadığı gerekçesi ile… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/584 Esas sayılı dosyası ile davalı … bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyma kararı verilmiş ise de, gereği yerine getirilememiştir. Şöyle ki;
Somut olayda; taraflar,… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/584 E-2012/235 K sayılı dosyasında 25.04.2012 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlar, boşanma davası sırasında ev hanımı olup geliri olmayan davalı kadın lehine aylık 600 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, davacı koca 08.07.2014 tarihinde açtığı temyize konu olan dava ile davalı kadının boşanmadan sonra sigortalı bir işte çalışmaya başladığından bahisle yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir.
Somut olayda; davalı kadının boşanma davasından sonra çalışmaya başladığı, temyize konu dava tarihi itibariyle aylık asgari ücret seviyesinde (1.196,85TL) gelir ile organize sanayide işçi olarak çalışmaya başladığı anlaşılmaktadır.
Türk Medeni Kanunu’nun 176/3. maddesi gereğince; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka, yoksulluğunun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılabilir.
Anılan maddede yoksulluğun hukuksal kavramı tanımlanmamış ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında; yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edileceği belirtilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunun 28.02.2007 tarih ve 2007/3-84 E.; 95 Karar sayılı ilamında ise “Asgari Ücret seviyesinde gelirinin bulunması” yoksulluğu ortadan kaldıracak bir olgu olarak kabul edilmemiştir.
Somut olayda; Davalının aylık gelir durumuna göre değerlendirildiğinde, çalışarak elde ettiği gelir ile aldığı nafaka miktarı toplamının, davalıyı yoksulluktan kurtaracak nitelikte bulunmadığının kabulü gerekir.
Mahkemece dava tarihindeki şartlara göre davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı, asgari ücret sınırındaki gelirinin varlığının yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına neden olmayıp indirmeye karar verilebileceği, davacının dava dilekçesindeki kaldırma talebi içinde indirme talebinin de olduğu (çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince) gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın tamamen kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.