Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2016/5144 E. 2016/14365 K. 12.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5144
KARAR NO : 2016/14365
KARAR TARİHİ : 12.12.2016

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, sayacın arızalı olduğu için söküldüğünü, yeni sayacın takıldığını, endeks esaslı ek tahakkuk faturası ile 151.008.50.-TL tahakkuk ettirildiğini, bu kadar enerji kullanılmadığını, faturaların gerçek kullanım ile ilgisinin olmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 145.000.00.- TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı, 17/06/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talep sonucunu 148.235.39.- TL’ye yükseltmiştir.
Davalı, sayaçta bulunan endeks değerleri üzerinden işlem yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacının 134.244.68.-TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 2013/16404 Esas, 2014/905 Karar sayılı, 23/01/2014 tarihli kararı ile “….Mahkemece, davacı şirketin iş yeri elektrik aboneliğine dayalı olarak davalıdan elektrik hizmeti satın aldığı, elektrik sayaç ekranının arızalı olduğu gerekçesiyle elektrik sayacının değiştirilerek yeni sayaç takıldığı, sökülen elektrik sayacının ilk ve son endeks değerinin okunması suretiyle 07/03/2012 tarih ve A 741184 seri nolu elektrik faturası ile toplam 151.008,50 TL tutarında davacıya elektrik kullanım bedeli borcu çıkartıldığı, davacının itirazlarına rağmen endeks üzerinden okuma yapıldığı ve sayaca dışarıdan müdahale edilmediğinden dolayı davacının itirazlarının davalı şirketçe kabul görmediği, bilirkişi raporunda faturaya konu kullanımın davacının 44 yıllık kullanıma eşdeğer olduğunun tespit edildiği, davacı şirketin elektriği kullandığı yerin dondurma imalathanesi olması nedeniyle arz ve talep üzerine mevsimsel olarak üretim yaptığı dikkate alınarak bilirkişi tarafından tespit edilen aylık ortalama kullanım miktarına mahkemece itibar edilmediğinden fatura dönemindeki tarihlerin 2012 yılındaki karşılık gelen

tarihlerdeki elektrik tüketim miktarı tespit edilerek bu miktardan 2012 yılında yapılan ortalama % 5 oranındaki elektrik zammı düşülerek 2011 yılındaki fatura dönemindeki tarihler arasındaki kullanım bedeli olan yani faturalandırılması gereken bedel tespit edilerek, tahakkuk ettirilen faturadan bu kullanım bedeli düşülerek bulunan miktarın davacıya fazladan tahakkuk ettirildiği belirtilerek bilirkişinin 27/05/2013 tarihli ek raporundaki kullanım miktarları ve tahakkuk tutarları dikkate alınarak mahkemece yapılan hesaplama sonucunda davanın kısmen kabulü ile davacının 07/03/2012 tarih ve A 741184 seri nolu elektrik faturası gereğince ödemesi gereken 151.008,50 TL ‘den 134.244,68 TL sinin son ödeme tarihi olan 16/03/2012 tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
Somut olayda, mahkemece bilirkişi tarafından tespit edilen aylık ortalama kullanım miktarına itibar edilmediğinden fatura dönemindeki tarihlerin 2012 yılındaki karşılık gelen tarihlerdeki elektrik tüketim miktarı tespit edilerek bu miktardan 2012 yılında yapılan ortalama % 5 oranındaki elektrik zammı düşülerek 2011 yılındaki fatura dönemindeki tarihler arasındaki kullanım bedeli olan yani faturalandırılması gereken bedel tespit edilerek, tahakkuk ettirilen faturadan bu kullanım bedeli düşülerek davacının davalıya borçlu olmadığı miktar tespit edilmiştir.
Uyuşmazlığın çözümü elektrikle ilgili teknik bilgiyi ve uzmanlığı gerektirmekte olup mahkemece dosyanın oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği bedelin, Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınması, davalının borçlu olup olmadığının, borçlu ise ne miktarda borçlu olduğunun bu şekilde belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkemece, bozma kararından sonra alınan uzman bilirkişi kurulu raporunda, sayaç hafızasındaki geriye dönük 1 yıllık tüketim değerleri tespit edilmiş, mükerrer tüketim hesaplanmış, 38.658.74.- TL için menfi tespit talebinin yerinde olduğu belirtilmiştir, taraflar rapora itiraz etmişler, başka bir uzman bilirkişi kuruluna hazırlatılan raporda ise sayacın endekslerinin hatalı olarak eksik okunması nedeni ile 38.595.20.- TL menfi tespit talebinin haklı olduğu bildirilmiş, bu rapora da taraflar itiraz etmişlerdir. Son rapor hükme dayanak alınmıştır.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacının 38.595.20.-TL borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

1 – Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğini yürürlükten kaldırarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 23. maddesinde; “Ödeme bildirimine ilişkin hatalar; hatalı sayaç okunması, yanlış tarife veya yanlış çarpım faktörü uygulanması, tüketim miktarı ve/veya bedelinin hatalı hesaplanması ya da mükerrer ödeme bildirimi düzenlenmesi gibi hususlardır ” düzenlemesi yeralmaktadır.
Somut olayda, davaya konu olan faturada sayacın 120 çarpanlı olduğu, sayaç seri numarasının 73050602 olduğu ,ilk okumanın 30/06/2011 tarihinde,son okumanın 22/10/2011 tarihinde olduğu, tutarın 151.008.50.- TL olduğu, 21/09/2011 tarihli sayaç değiştirme tutanağında takılan sayacın seri numaralı 730 50602 olduğu, çevirme oranının ise 100/5 olduğu, sökülen 70164503 seri nolu sayacın ise çevirme oranının 600/5 olduğu, 30/06/2011 ile 21/09/2011 arası dönemin 70164503 seri numaralı ve 120 çarpanlı , 21/09/2011 ile 22/10/2011 arası dönemin ise 73050602 seri numaralı ve 20 çarpanlı sayaçtan harcandığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece hükme dayanak alınan bilirkişi kurulu raporu ise çarpan farkının doğru uygulanıp uygulanmadığı değerlendirilmeksizin hazırlanmıştır.
Mahkemece daha önce rapor düzenleyen bilirkişiler dışındaki uzmanlardan oluşan bir bilirkişi kuruluna, çarpan farkının doğru uygulanıp uygulanmadığı, hatalı ödeme bildiriminde bulunup bulunulmadığı, davacının davalıya olan borcunun miktarı ve tarafların raporlara itirazları konularını aydınlatan ayrıntılı bir rapor hazırlatılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir iken yetersiz rapora dayanılarak hüküm oluşturulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenler ile sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenler ile hükmün HUMK 428 . maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.