Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2016/4780 E. 2017/5427 K. 18.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4780
KARAR NO : 2017/5427
KARAR TARİHİ : 18.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptal-tescil-tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 18.04.2017 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; taraflardan kimsenin gelmediği anlaşılmakla işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili; müvekkilleri ile davalıların murisi ….arasında imzalanan 23/03/1992 tarihli harici satış sözleşmesi uyarınca davalıların murisinin 50.000.00 TL karşılığında dava konusu…., (Eski Fikirtepe Mahallesi, 194 Pafta,1175 Ada, 102 parsel) yeni …. Mahallesi, 2221 ada, 1 parseldeki binanın girişi üzerindeki katta bulunan daireyi müvekkiline satarak zilyetliğine de devrettiğini, satış bedelinin….a ödendiğini, müvekkillerinin sözleşmenin yapıldığı 1992 yılından bu yana söz konusu dairenin zilyedi olduklarını, sözleşmenin 2. maddesinde de kat mülkiyetine geçilmesi halinde tapudan devir yapılacağının öngörüldüğünü, ancak bugüne kadar kat mülkiyetinin kurulamadığı gibi taşınmazın bulunduğu….Mahallesinin kentsel dönüşüm kapsamına alınmasından sonra davalıların kötü niyetli olarak müvekkillerinin dava konusu yerde hak sahibi olmadıklarını iddia etmeye başladıklarını ileri sürerek, müvekkillerinin oturduğu daireye isabet edecek arsa payının davalıların arsa payından düşülerek iptali ile bu kısmın müvekkilleri adına tesciline, bu taleplerinin kabul edilmediği taktirde (ıslahen) 100.000.00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili; davacı tarafından dayanılan 23/03/1992 tarihli sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmemiş bulunması sebebiyle geçerli olmadığını, ayrıca sözleşme tarihinden bu yana 10 yıllık sürenin geçmesi nedeniyle talebin zamanaşımına uğradığını, bahsi geçen bedelin ödenmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, denkleştirici adalet ilkeleri uyarınca, satış bedeli olarak ödenen 50.000.00 TL’nin, ilk ödeme tarihi olan 23/03/1992 tarihinden dava tarihine kadar çeşitli ekonomik etkenlerin ortalamalarıda alınmak suretiyle ulaşacağı alım gücünün tespiti için yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda ödenen paranın ulaştığı tutarın 41.428.82 TL olduğu tespit edilmekle, bu tutar üzerinden davanın kısmen kabulü ile 41.428.82 TL’nin dava tarihi olan 22/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacılar vekilinin tüm, davalılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2)Ancak, davalılar ıslah dilekçesi ile artırılan miktar yönünden, ıslah tarihinde temerrüde düşürülmüştür (TBK. Md 117). Bu nedenle, ıslah ile artırılan miktara ıslah tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki, kanuna aykırı olan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. fıkrasında yer alan “Davanın kısman kabulü ile; 41.428.82 TL’nin dava tarihi olan 22/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline….” ifadesi çıkartılarak yerine “ Davanın kısmen kabulü ile; 10.000 TL’nin dava tarihi olan 22.06.2012 tarihinden bakiye 31.428,82 TL’nin ıslah tarihi olan 11.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline….” ifadesinin yazılması suretiyle HUMK.nun 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA,6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.