Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2016/4592 E. 2017/3370 K. 20.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4592
KARAR NO : 2017/3370
KARAR TARİHİ : 20.03.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada maddi -manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı kısmen kabullerine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar vekili, asıl davada; davacılardan Nuriye’nin eşi ,diğer davacı … Bade Su’nun babası olan …’ın, 23/10/2011 tarihinde…. ilinde meydana gelen deprem sırasında davalılardan …’a ait ve adı geçen tarafından inşa edilen, diğer davalılardan …’un ise fenni mesulü olduğu…. ili ,merkez Bahçıvan mah., 32 pafta, 212 ada 46 parsel’de bulunan Çenberlitaş apartmanının enkazında kalarak yaşamını yitirdiğini; davalılardan Nejla’nın bina sahibi ve müteahhidi olduğunu ve standart ve deprem yönetmeliğine göre yapı inşa etmediğinden sorumlu olduğunu; davalı …’in ise, binanın fen kurallarına uygun yapılmamasından dolayı sorumlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere,davacı … için 15.000-TL destek tazminatı, 5.000-TL cenaze ve defin gideri ile 125.000-TL manevi tazminatın ve davacı … Bade Su Danışman için 5.000-TL destek tazminatı ile 100.000-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 250.000 TL tazminatın 23.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalılardan müşterek müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş;bu davacılar yönünden maddi tazminat talebini 26.05.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı … için 428.758,00 TL’ye; davacı … Bade Su Danışman için 68.373,00 TL’ye yükseltmiştir.
./..

Bu dosya ile birleşen …. 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/2 Esas sayılı dosyasında ise, davacılar vekili; aynı olaya ilişkin olarak müteveffanın anne ve babası olan davacılardan Hülya Danışman ve … için ayrı ayrı 35.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı (toplam 70.000 TL) ile ayrı ayrı 50.000 TL manevi tazminat ( toplam 100.000 TL) ve diğer davacılar olan müteveffanın kardeşleri …,… ve … için ayrı ayrı 25.000 TL manevi tazminatın ( toplam 75.000 TL) olmak üzere toplam 245.000 TL tazminatın 23.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalılardan müşterek müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş;26.05.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile davacılardan … için maddi tazminat talebini 58.734 TL’ye;davacılardan … için maddi tazminat talebini ise 60.345 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … vekili, asıl dosya ve birleşen dosyada cevabında; davacılar tarafından açılan davanın zamanaşımına uğradığını,davalı …’in fenni mesul olmadığını,ilgili ruhsat ve noter sözleşmesi incelendiğinde davalı …’in diğer davalı … ile 1 yıllık şantiye şefliği sözleşmesi imzaladığı ve sonrasında ise davalı … ile gerek ödeme gerekse diğer konularda uzlaşılamadığın; bu nedenle de davalı …’in bu görevi yapmadığını,yine ruhsatta ismi olsa dahi imzasının bulunmadığını, açıklanan nedenle davalı …’in sorumluluğu bulunmadığını; keza, davalı … ile diğer davalı … arasındaki sözleşme tarihinin de 10.10.1994 tarihi olup, resmi ve fiili inşaat yapımının ise 01 Nisan ile 01 Aralık tarihleri arasında olması nedeniyle de davalının sözleşme yaptığı tarih ile bu tarihin uyuşmadığını,görevli olduğu kabul edilse dahi kusuru bulunmadığını,yine o tarih itibariyle de eski deprem yönetmeliğinin geçerli olduğunu ve ona uygun inşaat yapıldığını; depremin şiddeti de gözetildiğinde davalı …’in sorumlu tutulmaması gerektiğini savunarak; davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, asıl ve birleşen dosyada cevabında; davalı …’nın müteahhit olmadığını,binayı dava dışı babasının yaptırdığını ve yapım işlerini de babasının üstlendiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece;asıl davanın kısmen kabulü ile, davacı … için 428.758,00-TL maddi tazminat (destek tazminatı), 5.000,00-TL cenaze ve defin gideri ile 50.000,00-TL manevi tazminatın 23/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine;davacı … Bade Su Danışman için 68.373,00-TL maddi tazminat(destek tazminatı) ile 30.000,00-TL manevi tazminatın 23/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine; Birleşen…. 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/2 Esas sayılı dosyasında ise, davanın kısmen kabulü ile; Davacı … için 58.734,00-TL maddi tazminat(destek tazminatı) ve 25.000,00-TL manevi tazminatın 23/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine;
Davacı … için 60.345,00-TL maddi tazminat (destek tazminatı) ve 25.000,00-TL manevi tazminatın 23/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine;Davacılardan …, … ve … için ayrı ayrı 15.000,00-TL olmak üzere toplam 45.000,00-TL manevi tazminatın 23/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı … vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) BK’nun 43/1 (TBK 51/1) maddesinde; “Hakim, hal ve mevkiin icabına ve hatanın ağırlığına göre tazminatın suretini ve şumülünün derecesine tayin eyler.” hükmüne yer verilmiştir.
Davacıların murisi….’da 23.10.2011 günü meydana gelen deprem nedeniyle bahsi geçen ikamet ettiği Çenberlitaş Apartmanının enkazında kalarak yaşamını yitirmiş ve asıl ve birleşen davadaki davacılar olan müteveffanın yakınları destekten yoksun kalarak zarara uğramışlardır.
Bina; plan ve projesine, imar düzenlemelerine ve deprem yönetmeliğine uygun yapılmış olsa bile, gerçekleşen depremin şiddeti gözönünde tutulduğunda binanın deprem nedeniyle hasara uğraması kaçınılmazdır. (06.03.2013 Tarih, 2012/786 Esas 2013/318 Karar Sayılı Hukuk genel Kurulu ilamı)
Öyle ise; depremin mücbir sebep olarak kabul edilip, zararla illiyet bağını kestiği kabul edilemez ise de; ne zaman ve hangi büyüklükte olacağı öngörülemeyen ve sonucu gerçekleştiğinde büyük bir yıkıma sebebiyet veren, bölgede herkesi etkileyen en büyük doğal afet olduğu da kabul edilmek zorundadır. Ayrıca, bölgenin birinci derecede deprem kuşağında yer aldığı ve oluşan depremin şiddet büyüklüğü de gözden kaçırılmamalıdır. O halde, mahkemece, bilirkişi tarafından belirlenen tazminat miktarından adalete uygun bir hakkaniyet indirimi yapılması da gereklidir. Bu hususta bir değerlendirme yapılmamış olması doğru görülmemiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece;yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle,hükme esas alınan ve bilirkişi tarafından belirlenen tazminat miktarından adalete uygun bir hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken,bu hususta bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı … yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.