YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3597
KARAR NO : 2017/4536
KARAR TARİHİ : 04.04.2017
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle, daha önceden belirlenen 04.04.2017 duruşma günü için tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. … geldi. Aleyhine temyiz olunun davalılardan … geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00′ e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; mirasbırakan …’nun noterce tanzim edilen 25.08.2010 tarihli vasiyetnamesi ile malvarlığını kendisine vasiyet ettiğini, diğer yasal mirasçılar olan davalıların Tosya Sulh Hukuk Mahkemesince açılan vasiyetnameye karşı süresi içinde itiraz etmediklerini ileri sürerek; vasiyetnamenin tenfizini talep etmiştir.
Davalı …; vasiyetnamenin mirasbırakanın aldatılması sonucunda yapıldığını, ayrıca mirasbırakanın okuma yazma bilmesine rağmen vasiyetnamede okuryazar olmadığının yazıldığını, yalan beyan ile tanzim edilen vasiyetnamenin geçersiz olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; mirasbırakanın tüm mal varlığını davacıya vasiyet ettiği, vasiyetnamede okuryazar olmadığının yazıldığı, fakat murisin gerçekte okuryazar olduğunun dosyadaki tanık beyanları ve vekaletnameler kapsamında sabit olduğu, dolayısıyla vasiyetnamenin şekli şartları yönünden ve içerik yönünden yasal şartları taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, belirli mal vasiyetinin yerine getirilmesi istemine ilişkindir (TMK. md 600).
Davaya konu vasiyetname, TMK’nun 535. maddesi uyarınca okuryazar olmayanlara özgü şekilde tanzim edilmiştir. Toplanan deliller ile mahkemenin de kabulünde olduğu gibi vasiyetçinin okuryazar olduğu anlaşılmaktadır.
“Mirasbırakan tarafından okunmaksızın ve imzalanmaksızın düzenleme” başlıklı TMK’nun 535. maddesi; “Mirasbırakan vasiyetnameyi bizzat okuyamaz veya imzalayamazsa, memur vasiyetnameyi iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine mirasbırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder.
Bu durumda tanıklar, hem mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve onu tasarrufa ehil gördüklerini; hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından mirasbırakana okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan yasa maddesinin, ancak vasiyetçinin okuyamaması veya imzalayamaması halinde uygulanabileceği düşünülebilirse de, bu görüş doğru değildir. Nitekim, 26.03.1962 günlü ve 23/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının sonuç bölümünde açıkça ifade edildiği üzere, okuryazar kişiler bile, dileğine göre ve hiç bir sebep bildirmeye veya vasiyetnameye yazdırmaya yer olmaksızın, okuyamayan veya imzalayamayanlar gibi resmi vasiyetname düzenletme yolunu seçebilirler(Yargıtay 2. HD. 24.11.1980 günlü ve 7187 E. 8357 K., 31.03.2000 günlü ve 3290 E 3972 K., Yargıtay 3. HD. 17.12.2012 günlü ve 2012/21939 E. 25917 K. sayılı ilamları da aynı yöndedir).
Bu durumda, mahkemece; mirasbırakanın okuryazar olduğu halde okuryazar olmayanlara özgü şekilde vasiyetname düzenlemiş olmasının, vasiyetnamenin geçerliliği üzerinde hiçbir etkisi olmadığı gözetilerek uyuşmazlığın esasının incelenmesi ve ulaşılacak sonuç uyarınca bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı için takdir edilen 1.480 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.