Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2016/3283 E. 2016/14359 K. 08.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3283
KARAR NO : 2016/14359
KARAR TARİHİ : 08.12.2016

Davacı … ve diğerleri ile davalı … v.d. aralarındaki Aile Başkanlığının Sorumluluğuna Dayalı Tazminat Davasına dair …Aile Mahkemesinden verilen 28.01.2015 günlü ve 2011/815 E.- 2015/124 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 10.12.2015 günlü ve 2015/12467 E.- 2015/20094 K. sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Davacılar … ve …’nın oğulları, …’nın eşi …’yı, davalıların oğlu olan …’in bıçaklayarak öldürdüğünü, …’in suç tarihinde 14 yaşında olduğu ve bu olayın davalıların çocukları ile ilgisizliğinden kaynaklandığını, davalıların suç unsuru bıçağı yaşı küçük oğullarının ulaşabileceği bir yerde bulundurarak adeta suça çanak tuttuklarını, kanunda ön görülen karineye göre, ev başkanlarının özen ve gözetim ödevini ihlal etmesi halinde sorumluluğun genel şartlarından olan uygun illiyet bağı şartının kendiliğinden gerçekleşmiş sayılacağını, …’nın, … ve …’nın tek çocukları olduğunu, bu nedenle anne … ve baba … için 10.000,00 er TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL manevi tazminat , ayrıca 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki görülen davada kendi adlarına savunma yapan avukata 2.200,00 TL vekalet ücreti ödemiş olduklarından davalılardan … ve … için 2.200,00 TL maddi tazminatı işleyecek yasal faizi ile birlikte istediklerini; ayrıca …’nın evli olduğu davacı … ile müşterek bir çocuklarının bulunduğu, ancak bu durumda kendisinin kocasız ve minik çocuğunun da babasız kaldığını, beyanla davacı … için 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini, …’nın çocuğunu tek başına büyütmek ve küçüğün tüm masraflarını ve kendisinin tüm masraflarını tek başına karşılamak zorunda kaldığını, bu nedenle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesini, bu olaylardan en çok etkilenenin … ve …’nın müşterek çocuğu olan … olduğunu bu nedenle müşterek çoçuk … lehine 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini, ayrıca İbrahim’in babasının desteğinden yoksun kalmış olduğundan dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir .
Davacılar vekili 12/05/2014 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat taleplerini ıslah etmiş olup, bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat talebinin 149.468,02 TL daha arttırılmasını talep etmişler ve buna ilişkin gerekli harçları tamamlamış ve ıslah dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiştir..

Davalılar vekili beyanında; ölen kişinin kusurlu davranışları neticesinde olayın meydana geldiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir ;
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde ;davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; sözkonusu karar davalılar vekilince temyiz edilmiş. Dairemizin 10.12.2015 Tarih, 2015/12467 E.; 2015/20094 K. sayılı kararıyla davalıların temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiş, bu karara karşı davalılar karar düzeltme isteminde bulunmuşlardır.
1-)Uyuşmazlık aile başkanının sorumluluğuna dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir .
Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/512 Esas ve 2011/64 Karar sayılı ilamından sanık … ile, ölen …’nın arkadaş oldukları, birlikte birden çok kez uyuşturucu madde kullandıkları, uyuşturucu madde alımı için gerekli paranın genellikle … tarafından karşılandığı, …’in, uyuşturucu madde kullanmayı bırakarak, … ile aralarındaki arkadaşlığı bitirmek istediği, ancak …’nın, …’i sıkıştırarak tehditle para istemeye başladığı, olay günü de bu nedenle aralarında tartışma çıktığı, tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine sanık …’in yanında bulunan bıçakla 5 kez vurmak sureti ile …’yı öldürdüğü, bu nedenle kasten adam öldürmek suçundan TCK.nın 81/1 md. uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği sözkonusu cezada TCK 29/1 md. uyarınca tahrik ;31/2. maddeleri gereğince yaş küçüklüğü TCK 61 md. uyarınca takdiri indirim nedenleri gözetilerek neticeten 7 yıl 6 ay hapis cezasına hükmolunduğu; dosya temyiz edilmiş olup, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2011/7853 esas ve 2012/1090 karar sayılı ilamı ile TCK ‘nın 31. maddesinin 2. fıkrasının son cümlesi uyarınca sanığa verilebilecek hapis cezası 7 yıldan fazla olamayacağından, sanığın 7 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, ibaresinin eklenmesi ve TCK nın 62. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümdeki “7 yıl 6 ay hapis” ibaresinin “5 yıl 10 ay hapis” olarak değiştirilmesi suretiyle düzeltilerek onandığı ve kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkemece tahrik oranının saptanmasında hükme esas alınan bilirkişi raporunda; kusur yönünden yapılan değerlendirmede ; “TCK 29 . Maddesi Uyarınca : ” Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.
Kusur yönünden olayın ceza yargılamasını yapan Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/512 Esas 2011/64 karar sayılı ilamın hüküm bölümünde TCK 29. Maddesi uygulanarak sanığın suçu haksız tahrik altında işlediği dikkate alınarak cezanın müebbetten 18 yıla indirildiği anlaşılmıştır. Müebbet yönünden 18 yıl ile 12 yılı arasında indirim yapılmasını belirten yasanın, son kısmında cezanın 1/4-3/4 arasında indirimi gerektiği belirtilmiş olup , buna göre 18 yıl için 1/4, 12 yıl için 3/4 indirim kabul edildiğinde, 18 yıla karşılık indirim 1/4 olacaktır, buna göre müteveffa yönünden 1/4 oranında müterafık kusura hükmedildiği kanatine varıldı. “şeklinde bir değerlendirme yapılmış; sözkonusu rapor doğrultusunda davacıların murisi olan ölen …’nın olay öncesi ve olay sırasındaki haksız tahrik oluşturan davranışları BK 44. md (TBK 52) uyarınca müterafik kusur kabul edilerek 1/4 oranında tazminat miktarında indirim yapılmıştır .

Ceza mahkemesince olayda ölenin haksız tahrik oluşturan eylemleri olduğu kabul edilerek, davalıya verilen cezada indirim yapılmıştır. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez. Kasten işlenen bir fiilde haksız tahrik olduğu ve haksız tahrikin oranı hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgisi ile çözmesi gereken bir meseledir. Şu durumda,hukuk hakiminin olayın niteliğine göre BK 44 (TBK 52 md) md uyarınca olayda ölenin müterafik kusur olarak kabul edilen eylem ve davranışları nedeniyle tazminattan ceza, mahkumiyet kararındaki tahrik indirimi ile bağlı kalınmaksızın olayın meydana geliş şekline göre müterafik kusur oranının dolayısıyla tazminat miktarından yapılacak indirimin daha yüksek bir oranda yapılması gerekirken, bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda tazminat miktarlarından daha düşük oranda indirim yapılarak karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı bulunmuş; kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Ne var ki, mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekirken zuhulen onandığı yeniden yapılan inceleme sonucunda anlaşıldığından Dairemizin 10.12.2015 gün, 2015/12467 Esas, 2015/20094 Karar sayılı onama kararı kaldırılmalı, mahkeme kararı bozulmalıdır.
2-)Bozma nedenine göre davalının sair karar düzeltme itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 10.12.2015 gün, 2015/12467 Esas, 2015/20094 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair karar düzeltme itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 08.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.