Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2016/21293 E. 2016/14351 K. 08.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/21293
KARAR NO : 2016/14351
KARAR TARİHİ : 08.12.2016

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin, davalının 31 yıllık eşi olduğunu, evlendikleri günden bu yana müvekkili davacının evliliğin gerektirdiği bütün sorumluluklarını yerine getirdiğini, davalı eşin ise evlilik birliği devam ettiği halde evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmediğini, evlilik birliğinin giderlerine katkı sağlamayan davalı eşin tüm parasını, malını başka kadınla harcadığını, davalı eş için her türlü fedakarlığı yapan, tüm hayatını davalı eşine adayan davalının şu an zor durumda olduğunu, geçimini güçlükle sağladığını, davalının emekli maaşı almakta olduğunu ayrıca başka gelirleri de bulunduğunu ileri sürerek davacı için aylık 750,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya tedbir nafakası olarak verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; davacı ile ilişkilerinin maddi durumunun azalması nedeniyle bozulduğunu ve kendisine hoş olmayan söz ve davranışlarda bulunduğunu, işlerinin kötü gitmesi nedeniyle hiçbir mal varlığının kalmadığını, davacının kendisine karşı iyi niyetli olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, Tensiben hükmedilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren 150,00 TL arttırılarak aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmolunmuş; sözkonusu hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak, davanın evlilik birliği devam ederken ayrı yaşamaya dayalı tedbir nafakası niteliğinde olduğu, taraflar arasında gerçekleşmiş kesinleşmiş boşanma davası bulunmadığı, yoksulluk nafakasının boşanmanın kesinleşmesinden sonra hüküm ifade etmesi nedeniyle sadece tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken “karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına” karar verilmesi doğru değilse de; bu konunun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 2. bendindeki “…karar kesinleştikten sonra 150 TL artırılarak aylık 400 TL yoksulluk nafakası …”ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “….karar kesinleştikten sonra 150 TL artırılarak aylık 400 TL tedbir nafakası olarak devamına…” ifadesi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine , davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile düzeltilmiş haliyle kararın 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.