Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2016/20730 E. 2016/13741 K. 01.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/20730
KARAR NO : 2016/13741
KARAR TARİHİ : 01.12.2016

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar, murislerinin 11.03.1997 tarihli vasiyetname ile tüm malvarlığını oğlu davalıya bıraktığını, vasiyetnameyi düzenlediği tarihte 73 yaşında olan murisin yaşının vermiş olduğu unutkanlık ve karar vermede güçlük nedeni ile oğlu davalının isteği ve yönlendirmesi vasiyetnameyi düzenlediğini, murisin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama etkisi altında yaptığı ölüme bağlı tasarruf geçersiz olduğunu belirterek; vasiyetnamenin iptalini, murisin malvarlığının miras hükümleri uyarınca yasal mirasçılarına paylaştırılmasını, mümkün olmadığı takdirde murisin malvarlığı tespit edilerek saklı payları oranında tenkisi ile davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.
Davalı, davacıların iddialarının gerçek olmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; vasiyetnamenin baskı, yönlendirme, yanıltma, etki altında kalma yolu ile düzenlendiğini kanıtlanmadığı ve murisin terekesinde herhangi bir malvarlığı bulunmadığından davaya konu vasiyetname ile tereke tasarruf nisabının aşılması ve saklı paya tecavüz söz konusu olmadığı gerekçesiyle vasiyetnamenin iptal ve tenkis taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Tenkis talebine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tenkis davası, TMK’nın 560-562. maddelerinde düzenlenen, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlararası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından mirasbırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Bu yönüyle, tenkis davası Miras Hukukuna özgü bir iptal davası olarak kabul edilmelidir. Tenkis, saklı payın yaptırımıdır ve saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan, bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır. (TMK md. 570)
Somut olayda; Kadıköy 9. Noterliğinin 11/03/1997 tarih ve 14898 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile muris …’in tüm malvarlığını davalıya bıraktığı, murisin eşi olan Fatma Saadet Cinpir’in ise 22/08/1998 tarihinde muristen önce 23/03/2013 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Davacılar dava dilekçelerinde ve beyanlarında vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis talebinde bulunmuştur.
Bu durumda; mahkemece, TMK.nun tenkise ilişkin hükümleri doğrultusunda murisin tüm malvarlığının, kendisinden önce vefat eden eşinden intikal etmiş veya intikali mümkün olanları da kapsayacak şekilde incelemesi ve araştırması yapılarak, sonuca göre karar verilmesi gerekirken, tenkis talebi hakkında yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı taraf yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı tarafa iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.