YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/20620
KARAR NO : 2017/3324
KARAR TARİHİ : 20.03.2017
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili ve davacı … dışındaki davacıların vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, 11/08/2013 tarihinde saat 12.00 civarında büyük bir yangın çıktığını, saman balyalarının, bağ, bahçelerin, ağaçların, sulama sistemlerinin, malzemelerin yandığını,zararın büyük olduğunu , davalının kontrol ve bakım yapmadığını ileri sürerek; şimdilik, 1.000.00.- er TL tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir . Davacılar 26/11/2014 tarihli ıslah dilekçeleri ile talep sonucunu Tarık için 72.130.00.- TL ,Metin için 89.378.00.- TL , İbrahim için 13.298.00.- TL , Vedat için 22.758.00.- TL , Recep için 22.445.00.- TL , Mürşide için 52.765.00.- TL olarak artırmış, olay tarihinden yasal faiz ile tahsilini istemişlerdir .
Birleşen dava dilekçesinde davacı , 11/08/2013 tarihinde elektrik direğinden çıkan kıvılcımların neden olduğu büyük bir yangının çıktığını,yayıldığını, delil tespiti yaptırıldığını, şimdilik 148.100.00.- TL yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
Davalı vekili; davalının kusurunun bulunmadığını,yangının çıkış nedeninin araştırılması gerektiğini, davacıların kusurlu olduğunu, delil tespiti dosyasındaki raporu kabul etmediklerini savunarak; davaların reddini istemiştir .
Bağlantı nedeni ile davalar birleştirilmiş ve yargılamaya devam edilmiştir .
Mahkemece , A) ASIL DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davacı … yönünden; 1.000,00 TL maddi tazminatın yangın tarihi olan 11/08/2013 yılından, 53.411,81 TL kısmının ise ıslah tarihi olan 26/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı … yönünden; 1.000,00 TL maddi tazminatın yangın tarihi olan 11/08/2013 yılından, 38.000,93 TL kısmının ise ıslah tarihi olan 26/11/2014 tarihinden
itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davacı … yönünden; 1.000,00 TL maddi tazminatın yangın tarihi olan 11/08/2013 yılından, 8.787,16 TL kısmının ise ıslah tarihi olan 26/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davacı … yönünden; 1.000,00 TL maddi tazminatın yangın tarihi olan 11/08/2013 yılından, 4.469,85 TL kısmının ise ıslah tarihi olan 26/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Davacı … yönünden; 1.000,00 TL maddi tazminatın yangın tarihi olan 11/08/2013 yılından, 8.360,78 TL kısmının ise ıslah tarihi olan 26/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
6-Davacı … yönünden; 1.000,00 TL maddi tazminatın yangın tarihi olan 11/08/2013 yılından, 20.702,70 TL kısmının ise ıslah tarihi olan 26/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
B) BİRLEŞEN DAVANIN KABULÜ İLE;
Mahkememizin 2014/3 Esas sayılı birleşen dosya davacısı … yönünden; 103.670,00 maddi tazminatın yangın tarihi 11/08/2013 yılından itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davalı vekili ve davacı … dışındaki davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir .
1-Mahkemece, birleşen dava yönünden delil tespiti dosyasında yeralan bilirkişi raporuna dayanılarak ( yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmaksızın ) karar verildiği ; delil tespit dosyasında yeralan bilirkişi raporuna davalı tarafından itiraz edildiği anlaşılmaktadır .
6100 sayılı HMK.nun 400-406.maddeleri gereğince, delil tespitinde, “Taraflardan her biri, görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş yahut ileride açacağı davada ileri süreceği bir vakıanın tespiti amacıyla keşif yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması ya da tanık ifadelerinin alınması gibi işlemlerin yapılmasını talep edebilir.”
Delil tespitinin konusunu maddi vakıalar oluşturur ve bilirkişi raporunda belirtilen zarar miktarı davacı lehine kazanılmış hak oluşturmaz . Yani delil tespiti kesin delil niteliğinde değildir.Davada, davacının taşınmazında yangın nedeni ile oluşan zarar bedelinin tahsili talep edilmektedir.
Bu durumda, mahkemece; gerçek zarar miktarının araştırılması için ziraat mühendisi bilirkişiler eşliğinde keşif yapılarak , bilimsel verilere dayalı ,denetime açık rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davalı yanın itiraz ettiği delil tespiti raporu doğrultusunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2 –Mahkemece, asıl dava yönünden keşif yapılmış , 06/06/2014 tarihli ziraat bilirkişisi raporunda toplam zararın 199.618.94.- TL olduğu hesaplanmış , itiraz üzerine hazırlanan ziraat bilirkişisi ek raporunda toplam zararın 363.703.14.- TL olduğu hesaplanmış , aradaki farkın 1. sınıf sulanabilir tarım arazisi olan taşınmazların ilk raporda sehven kuru
tarım arazisi kabul edilmesinden kaynaklandığı belirtilmiştir . Mahkeme ise, iki farklı ziraat bilirkişi raporu arasında ilk raporu esas alarak hüküm oluşturmuştur .
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Somut olayda mahkeme , teknik bilgi ve uzmanlık gerektiren bir konuda birbiri ile çelişen bilirkişi raporlarından birisini tercih ederek hüküm oluşturduğundan verilen karar isabetli bulunmamıştır .
Mahkemece; uzman bilirkişi kurulu aracılığı ile yeniden keşif yapılmalı, bilirkişiler tarafından taşınmazların nitelikleri belirlenmeli , zararın miktarı tereddüt olmayacak şekilde tespit edilmeli ve sonucuna uygun bir karar verilmelidir .
3 – Bozma nedenlerine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir .
SONUÇ:Yukarıda 1.ve 2. bentlerde yazılı nedenler ile temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince taraflar yararına BOZULMASINA, 3.bentte yazılı nedenler ile diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.