Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2016/20274 E. 2018/10393 K. 23.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/20274
KARAR NO : 2018/10393
KARAR TARİHİ : 23.10.2018

MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 23.10.2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalı vekili Av…. geldi. Karşı taraf davacı asil … geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan asil ve vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile … 2. Aile Mahkemesinin 2012/137 Esas, 2013/854 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma kararının 09/09/2013 tarihinde kesinleştiğini, düğün töreninin … ve … illerinde olmak üzere iki yerde yapıldığını,…’da yapılan düğünde takılan ziynetlerin davacı tarafa verildiğini,…ta yapılan düğün törenine 500 kişiden fazla davetlinin katıldığını, …ta yapılan düğün töreninde …da ki düğünde takılan takıların haricinde sadece birkaç kişi tarafından gelinliğine takı takıldığını, takı töreni yapılmadığı için tahminen 100.000 TL üzerindeki takının davalının ailesi tarafından toplandığını, kendisine verilmediğini, …da yapılan düğünde takılan takıların ise bir kısmını davalının alarak kendi banka hesabına gram altın olarak birikim amaçlı yatırdığını, evlilik birliği içerisinde alınan mobilya ve perdelerin tarafına verilmediğini ileri sürerek davalı tarafından davacıdan alınıp hesabına yatırdığı 113 gram civarındaki altının tamamının bedeli ile …ta yapılan düğünde davalının ailesi tarafından toplanan takıların mahkemece tespit edilip belirlenecek değerinin ve dava dilekçesinde belirtilen oturma grubu ve perde için kendisi tarafından kredi kartı ile yaptığı ödemeye ilişkin bedellerin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, boşanma davası açılmadan davacının ailesinin müşterek konuta gelerek bir kısım ev eşyalarını aldıklarını, düğünde toplanan altınların tarafların ortak iradesiyle bankaya yatırıldığını, ailesi tarafından davacıya ait herhangi bir ziynet eşyasının alınmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davacının düğün nedeniyle kendisi ve ailesi tarafından alınan … marka oturma grubu,yemek masası grubu,iki vitrin,bir konsol,bir kanepe,televizyon sehpası ,zebra model altı pencerelik perde,birer adet tül ve güneşlik perde,20 adet 22 ayar üç telli burma bilezik(tanesi 20 gr.),altın hesabında bulunan 113,67 gram altının davalının uhdesinde kaldığı,söz konusu ziynet ve ev eşyalarının dava tarihi itibariyle ikinci el piyasa değerinin 44.671,42 TL olduğu kanaatine varılmış ve bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür.Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.Düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bunları iadeden kurtulur. Çeşitli sebeplerle koca tarafından bozdurulan-harcanan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur.Somut olayda, davacı kadın …ta yapılan düğünde, takı töreni yapılmadığını, davalının ailesinin düğün takılarını davetlileri gezerek topladıklarını ileri sürmüş, iddiasını ispat için tanık dinletmiş, CD ve fotoğraflar deliline dayanmıştır. Dinlenen davacı tanıkları düğün merasimi sırasında davalının ailesinin takıları topladıklarını beyan etmişler ancak ne kadar ziynet topladıklarını bilmediklerini beyan etmişlerdir.
Düğün fotoğraf ve CD’leri üzerinde inceleme yapan bilirkişi ise; …ta yapılan düğüne yaklaşık 700 kişinin katıldığı, takı töreni yapılmadığı,davalının yakınlarından birinin masa masa dolaşarak hediyeleri topladığı, bu törende davacının üzerine 6 adet altın takıldığı, bu sayının az olduğu ve daha çok ziynet eşyası takılması gerektiği, incelenen 3 adet CD’de takı görüntüleri olmadığı, bu durumda davacının ziynetlerle ilgili dilekçesi dikkate alınarak değerinin tepitinin yapılacağı belirtilmiş ve davalının hesabında bulunan 113.67 gr altının değeri ile 20 adet 22 ayar tanesi 20 gr olan altın bileziğin değeri belirlenmiş ve mahkemece bu değer dikkate alınarak hüküm tesis edilmiştir.Davacı yargılama sırasında sunduğu dilekçe ile; düğünden önce kayınvalidesinin 3-4 adet ince bileziği olduğunu, düğünden sonra kayınvalidesinin kendisini ziyarete geldiğinde 3-4 adet olan bileziğini düğün takıları ile birleştirerek 20 adet 3 telli yaklaşık 40’ar gr üzeri bilezik yaparak taktığını ayrıca nişanında alınan takıların borcunu davalının ailesinin düğünde takılan takılar ile kapatıldığını iddia etmiş, bilirkişi ise davacının bu iddiası doğrultusunda düğünde takılan ziynet eşyalarının (çeyrek, yarım, tam ve ince hediyelik bilezikler) de değiştirilerek 20 adet üçlü burma bileziğin elde edilebileceği değerlendirilerek 20 adet 22 ayar tanesi 20 gr olan altın bileziğin değeri hesaplanmış, mahkemece bu doğrultuda hüküm tesis edilmiştir.
Yukarıda belirtilen ispat kuralları gereğince, davacının …’da düğünde takılan ziynetlerin sayı ve niteliğini ispatlaması gerekir. Davacı …ta yapılan düğünde konuklar tarafından takıların neler olduğunu dinlettiği tanık beyanları ve CD görüntülerinden ispat edememiştir. Davacı, dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmış olduğundan, davacı tarafa davalıya yemin teklif etme hakkının bulunduğu hatırlatılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davacının düğünden sonra düğün takılarını bozdurarak kayınvalidesinin alıp koluna taktığı nı iddia ettiği 20 bileziğin değerine de hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nederlerle hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, 1.630 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.