Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2016/18315 E. 2017/4728 K. 05.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18315
KARAR NO : 2017/4728
KARAR TARİHİ : 05.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların Ereğli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/355 Esas ve 2012/360 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı lehine aylık 125 TL yoksulluk nafakası hükmedildiğini, aradan geçen zamanda nafakanın günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 525 TL ‘ye artırılmasını talep etmiştir.
Davalı, talep edilen nafakayı ödeme gücünün olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacının maddi durumunun davalıdan daha iyi olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, verilen hüküm Dairemizin 07.12.2015 Tarih ve 2015/12187 E 2015/19718 K sayılı bozma ilamı ile; davacı için yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın dava tarihinden, davacının işe giriş tarihi olan 16.03.2015 tarihine kadar geçerli olmak üzere TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne, dava tarihi olan 21/05/2014 tarihinden davacının işe giriş tarihi olan 16/03/2015 tarihine kadar aylık 165 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkindir. Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9 maddesinin 1. fıkrasına göre; nafaka davalarında hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, vekalet ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz denilmektedir. Yine aynı maddenin 2. fıkrasında nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği hususu düzenlenmiştir.
O halde, mahkemece; hükmün 3. Fıkrasında; davada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.800 TL vekalet ücretine hükmedildiği halde 4. Fıkrasında da maddi hata yapılarak aynı hükmün tekrarlanmak suretiyle davacı lehine iki kez vekalet ücreti hükmedilmesi doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ve hükmün HUMK 438/7 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle hüküm fıkrasının 4. bendinde yer alan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı lehine tayin ve takdir olunan 1.800 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” ifadesinin hükümden çıkarılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.