Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2016/1806 E. 2017/12988 K. 28.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1806
KARAR NO : 2017/12988
KARAR TARİHİ : 28.09.2017

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davacı …’nin açmış olduğu davanın husumet yönünden reddine, davacı …’nun açmış olduğu davanın ise kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili …Tekstil Ürünleri Pazarlama Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.’nin, diğer müvekkili …’ya ait iş yerini kiralayarak 23/03/2011 tarihinde ticari faaliyetine başlamasıyla birlikte yüksek miktarlı elektrik faturaları gelmeye başladığını, elektrik sayacını Tedaş’a götüren şirket temsilcisine sayacın sağlam olduğunun söylendiğini ve sayacın iade edildiğini, faturaların yüksek gelmeye devam etmesi üzerine şirket yöneticilerinin durumu tespit etmek için ana sayacın yanına ara bir sayaç taktırdığını, ana sayaç ile ara sayaç arasında tüketilen elektriğin miktarı hususunda açık bir fark ortaya çıkınca durumun tespiti için … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/1215 nolu değişik iş dosyası üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesinde kayıtlı sayaç ile kontrol amaçlı takılan sayaç üzerinde geçen iki günlük tüketim miktarları dikkate alındığında çok büyük farklılık görüldüğünün belirtildiğini, kontrol amaçlı takılan sayaç üzerinde geçen tüketimin kayıtlı sayaç üzerinde geçen tüketimin %5,12’si kadar olduğunun ve gerçekte tüketilen miktar ile fatura edilen miktar arasında 20 kat fark olduğunun ortaya çıktığını, yine bilirkişi raporunda iş yerinde normal koşullarda kullanılması gereken günlük elektrik tüketiminin 27,17 kwh, aylık tüketimin ise 814,98 kwh olması gerektiği kanaatine varıldığını böylece davalı tarafın davacı müvekkilleri aleyhine her ay olması gerekenden çok daha fazla fatura tahakkuk ettirerek sebepsiz olarak zenginleştiğini belirterek sebepsiz zenginleşmeden dolayı zararlarının tespitiyle şimdilik 10.000 TL’sinin işletilecek ticari faiz tutarı ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı; …Tekstil Ürünleri Pazarlama Ltd. Şti ile arasında abonelik sözleşmesi bulunmaması, aboneliğin … adına olması sebebiyle davanın …Tekstil Ürünleri Pazarlama Ltd. Şti yönünden taraf sıfatı yokluğundan reddi gerektiğini, davacının abonelikle ilgili başvurusu neticesinde 18/06/2013 tarihinde kayıtlı sayacın söküldüğünü onun yerine yeni bir sayaç takıldığını, yapılan incelemelerde sayaçlarda bir arıza tespit edilmediğini, davacı tarafın … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/1215 değişik iş nolu dosyasından yaptığı tespitin yokluğunda yapılması nedeniyle tespiti kabul etmediğini ve takılan ara sayacın kuruma kayıtlı bir sayaç olmadığından ne kadar sağlıklı bir ölçüm yaptığının tartışmalı olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davacı …Tekstil A.Ş’nin açmış olduğu davanın husumet yönüyle reddine, diğer davacı …’nun açmış olduğu davanın kabulü ile 32.860,45 TL tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
2-)Sayacın müşterinin kusuru dışında doğru tüketim kaydetmemesi halinde yapılacak hesaplamaya ilişkin yasal düzenleme getiren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 20. maddesi:
“(1) Sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle doğru tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde,
a) Sayacın eksik veya fazla tüketim kaydettiği miktarın elektrik sayaçları tamir ve ayar istasyonlarında teknik olarak tespit edilmesi durumunda söz konusu tespit dikkate alınarak,
b) (a) bendinde düzenlenen tespitin bulunmadığı durumlarda; varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa sayaç doğru çalışır duruma getirildikten sonra müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması dikkate alınarak, hesaplama yapılır ve fark tahakkuk ettirilir.
(2) Tahakkuka esas süre; doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde 12 ayı, bulunmaması halinde ise 90 günü aşamaz.
(3) Tüketimdeki farklar, ilgili dönem birim fiyatlarıyla ve gecikme zam olmaksızın, perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından müşteriye tahakkuk ettirilir. Müşterinin talep etmesi durumunda söz konusu miktar tahakkuk süresi kadar eşit taksitler halinde ödenir.
(4) Yukarıda yapılan hesaplamalar sonucunda bulunan fark müşteri lehine ise, 23 üncü maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine göre iade veya mahsup işlemi yapılır.” yasal ifadesini içermektedir.
Somut olaya gelince; mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporlarda, dava konusu … nolu aboneliğe bağlı bulunan 30336640 seri nolu elektrik sayacının hatalı tüketim kaydettiği, dava konusu elektrik sayacının çıkışına kontrol amaçlı bağlanan elektrik sayacının arızalı ya da normal olduğunun iddia edilemeyeceği fakat ortalama günlük tüketim hesabına yakın bir değer kaydettiği, dava konusu işletmenin aylık ortalama elektrik tüketiminin 777,12 kwh saat, hatalı ölçüm oranının 8,25 kat olduğu ve bu ölçüm oranına göre yapılan hesaplamada fazla tahakkuk edilen tüketim değeri toplamının 32.860,45 TL olduğu tespiti yapılmıştır.
EPMHY 20. maddesine göre; sayacın müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle doğru tüketim kaydetmediğinin tespiti halinde, varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri (aboneliğin başlangıcından tahakkuk tarihine kadar olan geçmiş dönem tüketimleri) dikkate alınarak; yoksa, sayaç çalışır duruma getirildikten sonraki müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak hesap yapılması gerektiği kuşkusuzdur. Mahkemece benimsenen rapor yetersizdir.
Hal böyle olunca; dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği elektrik bedelinin, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 20. maddesine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.09.2017 günü oybirliğiyle karar verildi.