Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2016/17163 E. 2017/6112 K. 27.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17163
KARAR NO : 2017/6112
KARAR TARİHİ : 27.04.2017

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili; tarafların 1991 yılında evlendiklerini, davalı kocanın edindiği gelirini ailesi için harcamadığını, evliliklerinin ilk yıllarından itibaren ailesinin ihtiyaçlarını görmezden geldiğini, davalının 5 ay önce evi terk ettiğini, bir daha eve dönmediğini, kendisinden haber alınamadığını, davacının 15 yaşındaki kızı ve babası ile birlikte yaşadığını oturdukları evin kira olduğunu, hasta babasına bakmasından dolayı ve yaşına uygun iş bulamadığından kirayı ödeyemediğini ileri sürerek; davacı eş için 500 TL, müşterek çocuk için 500 TL olmak üzere toplam 1.000 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı … için 300 TL, müşterek çocuk …. için aylık 250 TL tedbir nafakasının her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı kadın yönünden temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Müşterek çocuğa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, davacı eş yanında kalan müşterek çocuk için tedbir nafakası istemine ilişkindir.
Ancak; tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle öğrenci olan müşterek çocuğun ihtiyaçları nazara alındığında, mahkemece takdir edilen nafaka miktarı az olup Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun değildir.
Bu nedenle, müşterek çocuğun ihtiyaçları ile davalının tespit edilen gelir durumu gözetilerek, müşterek çocuk için daha yüksek miktarda nafaka takdir edilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı kadına yönelik temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince müşterek çocuk yararına BOZULMASINA, hükmü temyiz eden davacı adli müzaharet kararı almış olduğundan harç alınmasına yer olmadığına
, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.