Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2016/17056 E. 2017/6020 K. 26.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17056
KARAR NO : 2017/6020
KARAR TARİHİ : 26.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı dilekçesinde; davalı ile..2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20/10/2015 tarih, 2015/87 Esas, 2015/400 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocukları ….’nın velayetinin tarafına verildiğini, anlaşmalı boşandıkları için müşterek çocukları …. için nafakadan bahsedilmediğini, ….’nın ortaokul öğrencisi olduğunu, masraflarının her geçen gün arttığını ve karşılamakta güçlük çektiğini, gelirinin kendisini geçindirebilecek kadar olduğunu, davalının ise …. dan emekli olduğunu ve yalnız yaşadığını belirterek müşterek çocuk için aylık 300,00 TL nafaka ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; davacı ile … 2015/87-400 EK sayılı dosyasında anlaşmalı olarak boşandıklarını, davacının kızının velayetinin kendisine verilmesini herhangi bir nafaka ve tazminat talebinin olmadığını söylediğini, kendisinin de bunu kabul ederek boşandıklarını, yine de kızının ihtiyaçlarını karşıladığını, davacının da çalıştığını, kendisi kadar maaş aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davacı tarafından daha önce davalı aleyhine boşanma ve fer’ilerine ilişkin açılan dava kesinleşmeden iş bu dava açılmış olduğundan, 6100 sayılı HMK. nun 114/ı ve 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; tedbir nafakası istemine ilişkindir.
Tedbir nafakası, TMK’nun 169-200. maddeleri ile hüküm altına alınmıştır. Buna göre; boşanma davası devam ederken Hakim ailenin korunması amacıyla eş ve küçük çocuklar için tedbir nafakasına karar verebilir. Bu durumda tedbir nafakası boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar devam eder, kesinleşme tarihinden sonra nafaka kesilir. Hükmedilen tedbir nafakasının kendiliğinden, kararın kesinleşmesi ile iştirak nafakasına dönüşmesi söz konusu değildir.

Somut olayda, tarafların …. 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/10/2015 tarih 2015/87 E. 2015/400 K. sayılı ilamı ile boşanmalarına karar verilmiş ise de boşanma kararının henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. İştirak nafakası boşanmanın çocuklarla ilgili sonuçlarından biridir. 6100 sayılı HMK’nun 26.maddesi gereğince hakim iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı olup talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme ise Hakime aittir. (HMK’nun 33.maddesi Hakim tarafların bildirdikleri vakıalarla bağlı olup onların belirledikleri hukuki vasıflandırma ile bağlı değildir.
Buna göre tarafların evliliği dava tarahi itibariyle devam ettiğine, göre eldeki davada talep edilen nafaka tedbir nafakası niteliğindedir.
Mahkemece talep edilen nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi gerekirken, hukuki nitelemede hataya düşülerek, iştirak nafakası olarak nitelendirilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece davacının nafaka talebinin tedbir nafakası olarak nitelendirilerek boşanma dosyasında tedbir nafakası verilmişse tahsilde tekerrüre neden olmayacak şekilde uygun görülecek tedbir nafakasının takdiri gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.