Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2016/16604 E. 2017/5806 K. 24.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/16604
KARAR NO : 2017/5806
KARAR TARİHİ : 24.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı ile 2012 yılında evlendiklerini ve …. yaşadıklarını, bir süre sonra davalının tutum ve davranışları nedeni ile aralarında geçimsizlik başladığını, davalının 2013 yılı şubat ayında kendisini Türkiye’ye gönderdiğini ve o tarihten sonra davalı ile bir araya gelmediklerini, kendisinin halen ailesi ile birlikte yaşadığını belirterek, aylık 1.500.TL nafakanın davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın haksız ve yersiz olduğunu, davacının kendi isteğiyle müşterek haneyi terk ettiğini, uzun süre davacının eve dönmesini beklediğini ancak dönmeyince davacıya karşı ….’da boşanma davası açtığını ve 11.08.2015 tarihinde ….’da boşandıklarını, davacının nafaka talep etme hakkı olmadığını, ayrıca bu talebin zaman aşımına uğradığını, kendisinin %60 engelli olduğunu, Alman devletinin kendisine sağlamış olduğu hafif işlerde çalışarak geçimini sağladığını ve aylık 345 Euro gelirinin bulunduğunu, talep edilen nafakayı ödeyecek ekonomik gücü olmadığını ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren aylık 275.00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aynı miktar nafakanın karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
HMK 26.maddesinde; “Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez” düzenlemesi yeralmaktadır.
Hakim, davacının talebi ile bağlı olup, bu talepten fazlasına karar veremez. Bunun gibi hakimin talepten başka bir şeye de hüküm vermesi yasaktır. Buna karşılık, mahkeme yapılan tahkikat sonunda gerçekleşecek duruma göre talepten noksanına hüküm verebilir.
Somut olayda; davacı dava dilekçesinde, kendisi için tedbir nafakası talep etmiştir. Ancak mahkemece kurulan hükümde tedbir nafakası yanında, talep aşılarak, davacı kadın ayrıca yoksulluk nafakasına da karar verilmiştir.
Bu durumda, mahkemece; taleple bağlılık kuralına aykırı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı lehine BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere , 24/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.