Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2016/16083 E. 2017/5272 K. 13.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/16083
KARAR NO : 2017/5272
KARAR TARİHİ : 13.04.2017

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, tarafların Şanlıurfa 1.Aile Mahkemesi’nin 15/07/2013 tarih ve 2013/694 esas 2013/753 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı için aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk 2007 doğumlu Elizan Nur için 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen zamanda nafakaların günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle yoksulluk nafakasının 750,00 TL’ye, iştirak nafakasının 1.000,00 TL’ye çıkartılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacı için aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 350,00 TL’ye yükseltilmesine ,müşterek çocuk 2007 doğumlu Elizan Nur için aylık 500,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 650,00 TL’ye yükseltilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
2- TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. ./..
-2-

Dosya kapsamından, tarafların 15/07/2013 tarihinde boşandıkları, boşanma ilamı ile davacı lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık iki yıllık süre geçtiği,davacının ev hanımı olduğu, geliri olmadığını, aylık 700,00 TL kira ödediği,davalının ise ilaç firmasında satış mümessilliği yaptığı, aylık 2.000,00 TL gelirinin bulunduğu ve aylık 950 TL kira ödediği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.