Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/9781 E. 2015/17677 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9781
KARAR NO : 2015/17677
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 5. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/05/2015
NUMARASI : 2015/157-2015/333
Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, dava dilekçesinde; değişen koşullar ve ihtiyaçlar nedeniyle, taraflar arasında görülen Konya 4. Aile Mahkemesinin 2013/142 E.-2013/389 K.sayılı artırım ilamı ile davacı kadın için hükmedilen 150,00 TL yoksulluk nafakasının 300,00 TL’ye, müşterek çocuk Nahide için hükmedilen 150,00 TL iştirak nafakasının 300,00 TL’ye ve müşterek çocuk Gizem için hükmedilen 125,00 TL iştirak nafakasının 300,00 TL’ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; önceki artırım davasından yaklaşık bir yıl sonra işbu davanın açıldığını, nafakaya hükmedildiği tarihte davalı ve eşinin gelir getiren işte çalıştıklarını; ancak, şu an eşinin çalışmadığını, müşterek çocuklarının dünyaya geldiğini, aile harcamasının arttığını, davacının fahiş oranda nafaka talep ettiğini savunarak; davanın reddine ve sonraki yıllar için artışın ÜFE oranına göre yapılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; aradan geçen süre, paranın alım gücü, çocukların ihtiyaçları gözetilerek, davanın kısmen kabulü ile; dava tarihinden itibaren yoksulluk nafakasının 225,00 TL’ye, müşterek çocuk Nahide için iştirak nafakasının 250,00 TL’ye ve müşterek çocuk Gizem için iştirak nafakasının 225,00 TL’ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin müşterek çocuklar yönünden iştirak nafakasına yönelik sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Yoksulluk nafakasının artırılmasına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Türk Medeni Kanunu’nun 176/4 maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı Kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir.
Dosya kapsamına göre davacı kadının ev hanımı olduğu, iki çocuğu ile birlikte kaldığı, davalının sosyal ve ekonomik durum araştırmasına göre ise, eczane kalfası olup aylık asgari ücret maaşı aldığı, yeniden evlendiği, bir çocuğunun daha olduğu, eşine ait ödemesi devam eden evde oturdukları tespit edilmiştir.
Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, davacı kadın için hükmedilen en son yoksulluk nafakası miktarına, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki olumsuz değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının fazla olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece; önceki nafaka takdirinde taraflar arasında oluşan dengeyi koruyucu, ÜFE artış oranı da dikkate alınarak hakkaniyete uygun oranda artırım kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde hükme bağlanan hakkaniyet ilkesine uygun görülmemiş, bu husus bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.