Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/9667 E. 2015/14297 K. 16.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9667
KARAR NO : 2015/14297
KARAR TARİHİ : 16.09.2015

MAHKEMESİ : BİNGÖL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/05/2014
NUMARASI : 2014/63-2014/254

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesinde; davalının mesken abonesi olduğunu, müvekkili kurum tarafından tahakkuk ettirilen elektrik bedelinin davalı tarafından ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini öne sürerek; itirazın iptaline ve yasal azami sınır oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; hakkında kaçak elektrik kullandığı iddiasıyla tutanak düzenlendiğini ve ceza davası açıldığını, mahkemece beraatine karar verildiğini, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bütün faturaları eksiksiz ödediğini belirterek, davanın reddini istemiş; dava konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; dosya kapsamına göre davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.

Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasanın değişik 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. 4077 sayılı Kanunun 2. ve 3.maddeleri gereği somut olaya 4077 sayılı Kanunun uygulanması gerekmektedir.
Hal böyle olunca, 4077 sayılı Kanunun 23.maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, yargılamanın Tüketici Mahkemesi sıfatı ile yapılması gerekirken, Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla işin esası hakkında yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.