Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/9146 E. 2015/15908 K. 15.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9146
KARAR NO : 2015/15908
KARAR TARİHİ : 15.10.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

Davacı Ö.. C.. ile davalı A.. K.. aralarındaki alacak davasına dair Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22/04/2014 günlü ve 2013/361 E. -2014/267 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 25/03/2015 günlü ve 2014/12024 E. – 2015/4875 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı Emre’nin 12.12.2009 tarihinde evlendiklerini, Emre’nin, evlenmeden önce müvekkiline, banka kredisiyle ev satın aldığını beyan ettiğini, evin banka kredisinin ödenebilmesi için müvekkilinin davalı eşine toplam 45.000,00 TL verdiğini ancak sonradan bu evin Emre’ye ait olmadığını, evin Emre’nin kuzeni olan diğer davalı Abdullah adına aldığını öğrendiğini, diğer taraftan, davalı Emre’nin müvekkiline baskı uygulayarak, bankalardan kredi çektirdiğini, bankadaki birikmiş parasını da aldığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı tutup, 150.000,00 TL alacağın, şimdilik 10.000,00 TL’sinin davalı Emre’den, 45.000,00 TL’sinin davalı Emre ve davalı Abdullah’tan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Abdullah vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davaya konu evi, davacı ile davalı Emre’nin evlenmesinden 10 ay önce satın aldığını, davacı ile davalı Emre’nin ev üzerinde her hangi bir haklarının bulunmadığını, müvekkilinin, akrabası olan davalı Emre’ye daha önce borç para verdiğini, Emre’nin, borcunu toplu olarak ödeme imkanı bulunmadığı için borca karşılık evin taksitlerinin bir kısmını ödediğini, müvekkilinin iş bu davada taraf sıfatının bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Davalı Emre vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacı aleyhine açtığı boşanma davasının derdest olduğunu, davacının, müvekkili ile evlenirken evi olmadığını bilerek ve bunu kabul ederek evlendiğini, davacının, müvekkiline, para vermediğini, müvekkilinin evlenmeden önce davalı Abdullah’tan aldığı parayı toplu ödeyemediğinden evin kredi taksitlerinin bir kısmını ödediğini ancak müvekkilinin davalı Abdullah’a yaptığı ödemelere davacının katkısının olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davalı Emre’ye (kocaya) karşı açılan davanın tefrikine, davalı Abdullah aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Verilen bu karar, davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin, 25.03.2015 tarih, 2014/12024 E.; 2015/4875 K. sayılı ilamıyla onanmış olup, onama ilamına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosya kapsamından, davalı Abdullah aleyhine açılan davanın, husumetten reddilmesine karşın, bu davalı lehine 5.250,00 TL nisbi vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmıştır.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesinin 2. fıkrasında; davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi halinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere, üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunacağı kararlaştırılmıştır.
Bu bağlamda, mahkemece, yargılamada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Abdullah lehine, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, belirtilen bu gerekçe ile mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekirken, Dairemizce zuhulen onandığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, yukarıda belirtilen gerekçeye binaen davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile, Dairemizin 25.03.2015 tarih, 2014/12024 E.; 2015/4875 K. sayılı Onama Kararının KALDIRILARAK, hükmün 4. fıkrasında yazılı bulunan “Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 5.250,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine” cümlesinin hükümden çıkartılarak yerine “Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Abdullah lehine AAÜT’sinin 7/2. maddesi gereğince takdir edilen 1.500,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine” ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 15.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.