Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/9039 E. 2016/4251 K. 21.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9039
KARAR NO : 2016/4251
KARAR TARİHİ : 21.03.2016

MAHKEMESİ : … ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/05/2012 (EK KARAR TARİHİ 14.01.2014)
Taraflar arasında görülen Tüketici Hakem Heyeti Kararının İptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece verilen ek karar ile esas kararının kesin olarak verildiği gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmesi üzerine, davacı vekili bu defa asıl hükümle birlikte red kararını temyiz etmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dava; elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp/kaçak bedeli hakkında verilen Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının itiraz yolu ile iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine verilen ek kararla temyiz isteminin reddedilmesi üzerine, davacı vekili asıl hükümle birlikte red kararını temyiz etmiştir.
Davaya konu kayıp/kaçak bedeli, miktar itibariyle karar tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22. maddesinde ve HUMK. nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırının altında bulunmakta ise de; kayıp/kaçak bedelinin alınıp alınmaması hususunda verilen hükmün salt alınan bu bedele münhasır olmayıp, sonraki faturaların düzenleme biçimine de etkisi olacağı, bir başka deyişle kararın ard etkisinin bulunduğu ve bu yöndeki talebinde devamlılık arz eden bir isteme ilişkin olduğu kuşkusuzdur.
Yine, kayıp/kaçak bedeli uygulaması nedeniyle eldeki dosyada tek bir abone uyuşmazlığı yargıya taşımış olmasına karşın, ortada tüm aboneleri ilgilendiren, toplu bir hak uyuşmazlığının bulunduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
Bu itibarla, kayıp/kaçak bedelinin yürürlükteki mevzuat hükümlerine uygun olduğu yönünde tespit istemini de içeren böyle bir davada verilen karar, konu ile ilgili mevzuat hükümlerinin ileriye dönük uygulanıp uygulanmaması yönünde de sonuç doğuracağından, temyiz incelemesinde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22. maddesi ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesinde belirtilen kesinlik sınırının gözetilmemesi gerektiğine; dolayısıyla bu davanın miktar ve değerine bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğuna oybirliğiyle karar verilmiştir.
Nitekim Hukuk Genel Kurulunun … sayılı kararlarında da aynı hususlara değinilmiştir.
Bu nedenle kararın kesin olduğundan bahisle temyiz dilekçesinin reddine dair mahkemece verilen ek kararın kaldırılmasına karar verilerek, yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesinin incelemesine geçildi:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Hukuk Genel Kurulunun aynı konuya ilişkin … sayılı kararı doğrultusunda yerleşmiş ve kararlılık kazanmış Dairemiz uygulamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 4,00 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 21.03.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.