YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8977
KARAR NO : 2015/12044
KARAR TARİHİ : 30.06.2015
MAHKEMESİ : İZMİR 12. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2014
NUMARASI : 2014/114-2014/381
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 30.06.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili Av. T.. A.. geldi. Karşı taraf davalı vekili Av. C.. B.. geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalının kardeş olduklarını, davalı ile dava dışı diğer kardeşi C…D…’ın bankadan kredi çektiklerini, borçlarını zamanında ödemediklerini, davacının davalı ve diğer dava dışı kardeşinin borçlarını bankaya ödeyerek davalı ile 18.08.2003, 26.12.2003 ve 07.04.2004 tarihli protokol düzenlediklerini, davalının payına düşen 238.500 TL borcunun davacı tarafından ödenmesine rağmen davalının bu bedeli davacıya iade etmediğinden bahisle 238.500 TL’nin bankaya son ödeme tarihi 05.05.2004 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının banka borcunu ödediğini beyan etmiş, süresinde zamanaşımı def’inde bulunmuştur.
Mahkemece; davacının yaptığı ödemelerin dava tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğinden bahisle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Davalı ve dava dışı C… D…’ın dava dışı bankadan çektikleri kredi borcunu zamanında ödememeleri nedeniyle alacaklı banka tarafından İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2002/80 E.sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi sonucunda davacının borçlu kardeşlerinin durumunu kurtarabilmek amacıyla 18.08.2003, 26.12.2003 ve 07.04.2004 tarihli protokol ile borcun tasfiyesi yoluna gidilerek bankaya 21.03.2003 ila 05.05.2004 tarihleri arasında ödeme yapıldığı, bu davanın ise 14.03.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Zamanaşımı, bir talep ve dava hakkının kanunda belirtilen süre içerisinde kullanılmaması halinde, usul hukukunca öngörülen şekilde ileri sürülmek koşuluyla borçluya borcunu ödememe imkanı veren bir hukuki müessesedir.
Borçlular(davalı) A.. D.. ve dava dışı C… D… ile davacı arasında yine dava dışı alacaklı O… A… Bank vekili ile birlikte 18.08.2003, 26.12.2003 ve 07.04.2004 tarihli “Protokol ” başlıklı belgeler ile borcun tasfiyesi amaç edilmiş ve davacı tarafından değişik tarihlerde ödemelerde bulunulmuştur.
Bu durumda, davacı ile davalı arasında sözleşme ilişkisi olduğu kabul edilmelidir ve sözleşmeden kaynaklanan hukuki ilişkinin bulunduğu hallerde taraflar sebepsiz zenginleşmeye dayalı talepte bulunamazlar. HGK’nun 13.06.2007 tarih, 2007/18-330 E.-2007/350 K.sayılı kararı ile sözleşme niteliğindeki yüklenme senedinden kaynaklanan uyuşmazlıkta fazla ödenen paranın geri alınmasının sözleşme hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin sözleşmeden kaynaklanması nedeniyle, TBK’nun 146.(BK. 125.) maddesi gereğince zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu, davada davacının sözleşme (protokol) kapsamında yaptığı bir kısım ödemelerin(26.03.2004, 05.04.2004, 15.04.2004 ve 05.05.2004 tarihlerinde yapılan ödemelerin), dava tarihi 14.03.2014 tarihi itibariyle zamanaşımına uğramadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece; davacının yaptığı ödemelerden zamanaşımana uğramayan miktarların tespiti amacıyla, ilgili icra dosyalarının getirtilerek uzman bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.