YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/886
KARAR NO : 2015/20342
KARAR TARİHİ : 15.12.2015
MAHKEMESİ : BİGA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/10/2014
NUMARASI : 2013/513-2014/732
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacının, taşınmazının 16 dönümlük kısmına arpa ektiğini, davalının hayvanların bu alana zarar verdiğini, bu zararın mahkeme kanalı ile tespit ettirildiğini, zarar bedeli olan 2784 TL asıl alacak ve 173 TL faiz olmak üzere toplam 2957 TL üzerinden davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalının da bu takibe itiraz da bulunduğunu beyan ederek, itirazın iptali ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; dava konusu yeri kiraladığını ve kendisine ait olmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile takibin devamına ve % 20 inkar tazminatına karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak; dava haksız fiilden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemidir. Dava haksız fiile dayalı olup, yargılamayı gerektirmektedir. Mahkemece, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken asıl alacak üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması doğru değildir.
Diğer yandan; dosyanın incelenmesinden, mahkemece delil tespiti giderlerinin, asıl alacağa dahil edilmek suretiyle bu toplam miktara faiz yürütülmek suretiyle takibin devamına karar verildiği görülmüştür.
Ancak, delil tespiti giderleri, yargılama iderlerine dahil olup, yargılama giderleri kapsamında değerlendirilip, hüküm altına alınması gerekir.
Öyle ise, mahkemece; bu ilkeler gözetilerek yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.