Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/8743 E. 2015/16471 K. 22.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8743
KARAR NO : 2015/16471
KARAR TARİHİ : 22.10.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 20. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2015
NUMARASI : 2013/1304-2015/71

Taraflar arasındaki iştirak nafakasının indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesinde; tarafların boşanma neticesinde velayeti davalıya verilen müşterek çocuk için davacının ödemiş olduğu aylık 1.000 TL iştirak nafakasını davacının 2011 yılına kadar düzenli olarak ödediğini, 2011 yılı Mart ayında işten çıkartılan müvekkilinin ödeyemediği nafakalar nedeniyle davalı yanca Kadıköy 8. İcra Müdürlüğünün 2011/19784 E sayılı dosyası ile takip başlattığını, bu borcu ödemek için müvekkilinin elindeki bütün mal varlığını satmak zorunda kaldığını, ancak devam eden süreçte eski gelir seviyesini yakalayamaması nedeniyle devam eden nafakaları da ödeyememesi nedeniyle, bu kezde İstanbul Anadolu 2. İcra Müdürlüğünün 2012/9099 E sayılı dosyasında yapılan takip neticesinde İstanbul Anadolu 15. İcra Ceza Mahkemesinin 21/05/2013 gün 2012/794 E – 2013/340 K sayılı dosyası ile hapis cezası aldığını, müvekkilinin eski maddi durumuna dönmesinin mümkün olmadığını, uzun süredir işsiz olan müvekkilinin nafakanın bağlandığı tarih itibari ile mevcut ekonomik imkanlarını yitirdiğini ve söz konusu imkanları yeniden tesisinin fiilen imkansız olduğunu beyanla müşterek çocuk için takdir olunan iştirak nafakası tutarının 200,00 TL’ye indirilmesini veya miktarının mahkemece belirlenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde; davanın reddini talep etmiştir .
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava; iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu’nun 182/2.maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür.
Türk Medeni Kanunu’nun 330/1.maddesi gereğince; nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur.
Türk Medeni Kanunu’nun 331. maddesi gereğince; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler.
Tarafların İstanbul 10. (Kapatılan Fatih 2. Aile) Aile Mahkemesi’nin 26/07/2006 gün 2006/478 E – 2006/515 K sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, müşterek çocuk yönünden her yıl TEFE oranında artırılmak koşuluyla aylık 1.000 TL nafakaya hükmolunduğu anlaşılmıştır.
Sözleşme yapıldığında karşılıklı edimler arasında mevcut olan denge sonradan şartların olağanüstü değişmesiyle tarafların biri aleyhine katlanamayacak derecede bozulmuşsa, taraflar; artık o akitle bağlı tutulmazlar, değişen bu koşullar karşısında TMK.nun 2.maddesinden yararlanarak sözleşmenin yeniden düzenlenmesini mahkemeden isteyebilirler.
Bu nedenle hâkim, böyle bir davada tarafların ekonomik durumlarındaki değişikliği araştırıp, iddianın ispat edilmesi halinde tarafların gelirleri arasında bir oranlama yaparak, önceki nafaka takdirinde sağlanan dengeyi koruyacak bir karar vermelidir.
Somut olayda; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk Z. E. ’in 2005 doğumlu olduğu, devlet okulunda okuduğu, davacı annenin aylık maaşının primlerle birlikte 6000-7000 TL olduğu, davalının nafakayı ödeyememesi nedeniyle aldığı tazyik hapsi yüzünden oluşan sabıka kaydı nedeniyle iş bulmakta zorlandığı, eşinin ailesine ait restoranda zaman zaman çalıştığı, internet borcunu dahi ödeyemez duruma geldiğinden icra takiplerine maruz kaldığı anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece yapılacak, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacı annenin geliri anneninde müşterek çocuğun bakım ve masraflarına katılma yükümlülüğünde bulunduğu, davalı babanın gelirinde azalma olduğu gözetilerek, nafakanın taktir edildiği 2006 yılından bugüne TEFE oranında yapılacak artışlarla nafakanın dava tarihi itibariyle ulaştığı miktar tesbit edilerek, TMK 4.maddesinde de vurgulanan hakkaniyet ilkesi gereğince nafaka miktarının makul bi oranda indirilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.