Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/8368 E. 2015/16660 K. 26.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8368
KARAR NO : 2015/16660
KARAR TARİHİ : 26.10.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2013
NUMARASI : 2011/523-2013/406

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul 33. İcra Dairesinin 2011/6464 E sayılı dosyası ile 23.293,31 TL ev satma vaadi ile alınmış olan bedelin tahsili amacıyla ilamsız takip yapıldığını davalının borca ve yetkiye itiraz ettiğini, davalının itirazlarının haksız ve kötüniyetli olduğunu, beyanla davalının itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligata rağmen davalının yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi ibraz etmediği gibi duruşmalara da katılmamış, ödeme emrine 18/07/2011 tarihli itirazında alacaklı ile Sefaköy’deki dairenin alım satımı konusunda anlaşarak sözleşme yapıldığını, sözleşme gereğini yerine getirmediğini belirtmiştir.
Mahkemece; 22.775,33 TL açısından davacının davasının kabulü ile davalı yanın icra dosyasına itirazının iptaline, takibe konu kabul edilen miktardan likit olan 8.000 TL açısından talebin kabulü ile davalının %40 icra inkar tazminat ödemesine, kalan kısım likit olmadığından bu kısım açısından icra-inkar tazminatının reddine karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
Dava; adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince ödenen kaporanın, sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda davalıdan istirdatı istemine ilişkindir.
Takibe ve davaya konu taraflar arasında düzenlenen adi satış sözleşmesinin varlığı ve bu sözleşmeye bağlı olarak davacının davalıya 8.000 TL kapora verdiği ihtilafsızdır.
Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme, resmi biçimde yapılmadığı sürece geçersizdir. (TMK’nın 706, BK’nın 213, Tapu Kanunu’nun 26 ve Noterlik Kanunu’nun 60.maddesi) Bu nedenle taraflarına hak ve borç doğurmaz. Taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler.
Ancak, sebepsiz zenginleşmeden doğan bir alacağa faiz yürütülebilmesi için borçlunun bir ihtar ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi zorunludur. (818 sayılı BK 101/1, 6098 sayılı TBK 117/1) Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davacının kaporanın iadesine yönelik olarak davalıya gönderdiği bir ihtarname yoktur.
Hal böyle olunca mahkemece; takip tarihinden itibaren asıl alacağa faiz işletilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek, yanılgılı değerlendirme sonucu kapora olarak ödenen miktara ödeme tarihinden itibaren faiz hükmedilmesi suretiyle ulaşılan 22.775,33 TL alacak üzerinden yürütülen takibe vaki itirazın iptali talebinin kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.