Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/7616 E. 2015/14938 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7616
KARAR NO : 2015/14938
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

MAHKEMESİ : İSKENDERUN 1. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/02/2015
NUMARASI : 2014/396-2015/63

Taraflar arasındaki eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2001 yılında evlendiğini, davacının şiddet görmesi nedeniyle davalıdan ayrı yaşadığını, ev eşyaları ve ziynetlerin davalıda kaldığını ileri sürerek, ziynet ve ev eşyalarının aynen iade edilmesini, olmadığı takdirde ziynet eşya bedeli 10.000 TL, ev eşyası bedeli 5.500 TL olmak üzere toplam 15.500 TL nin dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında; eşyalar yönünden yıpranma payının düşülmesi gerektiğini, ziynetlerin bir kısmının ortak ihtiyaçlar için bozdurulduğunu, diğerlerini davacının götürdüğünü savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 6. Hukuk Daire’sinin 11/09/2012 tarih ve 2012/6129 E. – 2012/11342 K. sayılı ilamı ile özetle; “…davalı tarafından sunulan delil dilekçesinin reddedilerek davalı tanıkları dinlenmeden savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle karar verilmesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak mahkemece; “ilk karardan sonra tarafların ibraname ve anlaşma tutanağı düzenledikleri, davacı vekilinin tüm alacaklarının ödendiğini beyan ettiği davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, hükmün davalı vekilince temyizi üzerine 3. Hukuk Dairesi’nin 11/09/2012 tarih ve 2012/6129 E. – 2012/11341 K. sayılı kararı ile, “…ilk kararın Yargıtay aşamasında bulunduğu esnada, kararın icraya konulması nedeniyle taraflarca düzenlenen ve temyiz edilen karardan dolayı doğacak hakkı saklı tutan ibranamenin taraflar arasındaki borcu tamamen ortadan kaldırmadığı, o halde mahkemece 6. Hukuk Daire’sinin bozma ilamı uyarınca yargılama yapılıp yapılıp işin esası hakkında karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmü davalı vekili temyiz etmektedir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.

HMK’nun 26/1 maddesinde; “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verilebilir” düzenlemesi yer almaktadır.
Davacı, dava dilekçesinde ziynet eşyası bedeli olarak 10.000 TL’nin tahsilini talep etmiş olmasına rağmen, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmadığı gibi, ıslah talebi de bulunmadığı halde mahkemece talep aşılmak suretiyle ziynet eşyalarının bedeli olarak toplam 14.974 TL’nin tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.