YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7303
KARAR NO : 2015/11856
KARAR TARİHİ : 25.06.2015
Davacı M.. Y.. ile davalı A.. E.. aralarındaki itirazın iptali davasına dair İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 12.11.2013 günlü ve 2013/3 E-2013/473 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 11.12.2014 günlü ve 2014/18009 E-2014/16331 K.sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; gümrük müşaviri olan müvekkilinin, davalının ithalat işlemlerini tamamlaması için yatırması gereken gümrük vergilerini davalı adına yatırdığını, ancak davalıdan tahsil edemediğini, bu nedenle başlatılan icra takibine davanın itirazının iptali ile inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında; davanın sebepsiz zenginleşmeden kaynaklandığını, iddiasına göre, davacının kendisine değil davalıya ait olduğu bir borcu rızası ile (ihtirazı kayıtsız) ödediğini, TBK 78. madde çerçevesinde bu alacağı isteyemeyeceğini ayrıca, TBK 82. maddesi uyarınca 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; takibe konu edilen sebepsiz zenginleşmenin 2008 yılında oluştuğu, takip tarihinin ise 29.08.2010 olduğu, bu nedenle davacının TBK’nun sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, talep hakkının zamanaşımına uğradığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 11.12.2014 gün ve 2014/18009-16331 sayılı kararı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme yoluna gidilmesi üzerine Dairemizce yapılan inceleme neticesinde;
6098 sayılı TKBK’ nun 502. maddesinde; “Vekalet sözleşmesi, vekilin vekalet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir. Vekalete ilişkin hükümler, niteliklerine uygun düştükleri ölçüde, bu Kanunda düzenlenmemiş olan işgörme sözleşmelerine de uygulanır. Sözleşme veya teamül varsa vekil, ücrete hak kazanır” düzenlemesi bulunmaktadır.
Somut olayda; dosyaya sunulan tüm bilgi ve belgeden; gümrük müşaviri olan davacının, aralarındaki vekalet ilişkisi kapsamında davalının gümrük işlemlerini gerçekleştirdiğini ve bu ilişki çerçevesinde davalı adına ödediğini ileri sürdüğü vergilerin tahsilinin sağlanması için girişilen icra takibine itirazın iptali istemi sözkonusudur.
Bir hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni ise kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Taraflar arasında malvarlıklarının değişimi bir sözleşmeye dayanır ise sebepsiz zenginleşmeden sözedilemez. Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda borçlunun borcunu anlaşmaya uygun bir şekilde yerine getirmesi gerekir. Borçlu anlaşmaya uygun davranmazsa alacaklı borca aykırılık hükümlerini işletir ve mümkün ise borcun aynen ifasını, değilse doğan zararının giderilmesini talep eder.
Sebepsiz zenginleşmede ise; sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi sözkonusudur. Sebepsiz zenginleşme alacaklıya 2.derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder. Malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez. Bunun bir sonucu olarak da, sözleşmeden doğan bir hukuki ilişkinin bulunduğu hallerde tarafların sebepsiz zenginleşmeye dayanan bir talepte bulunması olanaklı değildir. Nitekim, aynı ilkeler HGK. 13.06.2007 tarih, 2007/18-330 E. 2007/350 K.ve 17.02.2010 tarih, 2010/13-93 E. 2010/88 K.sayılı kararlarında da benimsenilmiştir.
TBK.nun 147/5. maddesinde (818 sayılı BK md.126/4.maddesi) vekalet sözleşmesine dayanan alacakların, başka türlü hüküm mevcut olmadığı takdirde 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Dava konusu uyuşmazlıkta uygulanacak zamanaşımı süresi, taraflar arasında vekalet sözleşmesi bulunması nedeniyle TBK’nun 147/5. maddesi gereğince 5 yıl olup, dava tarihine kadar geçen sürede, zamanaşımı süresi dolmamıştır.
Bu nedenle, davanın esasına girilip, taraf delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki mahkeme kararının yukarıdaki gerekçelerle bozulması gerekirken zuhulen onandığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 11.12.2014 gün ve 2013/3 E.-2013/473 K.sayılı onama kararının kaldırılarak BOZULMASINA ve peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.