YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6879
KARAR NO : 2015/11973
KARAR TARİHİ : 29.06.2015
Davacı S.. T.. ile davalı L.. Y.. aralarındaki adi ortaklığın tasfiyesi davasına dair Diyarbakır 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 11.03.2014 günlü ve 2011/413 E.- 2014/426 K. sayılı hükmün Onanması hakkında dairece verilen 17.02.2015 günlü ve 2014/15856 E.- 2015/2369 K. sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin açmış olduğu güzellik salonunu davalı ile birlikte adi ortaklık şeklinde işletmek üzere 27.12.2008 tarihli sözleşmeyi imzaladığını, müvekkilinin sözleşmede belirtilen tüm edimlerini yerine getirdiğini, ancak davalının güzellik salonuna el koyarak A… Ö… isimli şahıs ile beraber işletmeye başladığını ileri sürerek; müvekkilinin güzellik salonu için yapmış olduğu giderlerin toplamı olan 27.000 TL. nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; yetkili mahkemenin ikametgâhının bulunduğu yer olan Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, esas yönünden ise davacının 27.12.2008 tarihli sözleşme uyarınca güzellik salonu ve içerisindeki malzemeleri kendisine teslim etmediğini, zira davacının güzellik salonunu kapatarak Diyarbakır’dan ayrıldığını savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında imzalanan 27.12.2008 tarihli sözleşmenin 6. maddesinde davacının bu iş için 27.000 TL verdiğinin kabul edildiği ve sözleşme hükümlerine uyulmaması halinde işyerinin tasfiye olacağı ve 27.000 TL’nin davalı tarafından davacıya ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davalının sözleşmedeki imzasını inkar etmediği gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı vekilinin temyizi üzerine dairemizin 17.02.2015 günlü ve 2014/15856 E. 2015/2369 K. sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş, davalı vekili onama ilamına karşı karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
Bilindiği üzere, tasfiyeye ilişkin adi ortaklık hükümleri, niteliği gereği tamamlayıcı hükümlerdir. Bu hükümlerin tamamlayıcı nitelikte olmasının temel nedeni, tasfiyenin iç ilişkiyle ilgili olması ve üçüncü kişilere karşı ortakların müteselsil sorumluluğunun devam etmesidir. Diğer bir anlatımla, adi ortaklığın tasfiyesinde tamamen irade özerkliği ilkesi hakimdir. Bu ilkenin bir sonucu olarak ortaklar, ortaklığın tasfiyesinin nasıl ve kimler tarafından yapılacağını ortaklık sözleşmesinde kararlaştırabilirler. Böyle bir kararlaştırmanın bulunması halinde, kanuni tasfiyenin uygulanmasına gerek yoktur.
Bu açıklamalar ışığında, taraflarca imzalanan 27.12.2008 tarihli sözleşme incelendiğinde; sözleşmenin 3. maddesinde davacının güzellik salonu için 27.000 TL harcadığı, 6. maddesinde ise sözleşme koşullarının birine uyulmaması halinde işyerinin derhal tasfiye olunacağı, davacının bu iş için verdiği 27.000 TL nin davalı tarafından ödeneceği ve davacının salon için alınan ürün ve makineleri davalıya teslim edeceği yazılıdır. Dava konusu olayda, dinlenilen tanık beyanları ile davacı, davalının sözleşme hükümlerini ihlal ettiğini ve güzellik salonunun davalıya devredildiğini ispat etmiştir. Bu durumda, mahkemece, tasfiyenin sözleşme hükmüne göre yapılmış olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu itibarla düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında benimsenen mahkeme kararındaki gerekçelere göre düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK’ nun 440. maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin REDDİNE ve 248.00 TL para cezasının düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine, 29.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.