Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/6822 E. 2015/15226 K. 07.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6822
KARAR NO : 2015/15226
KARAR TARİHİ : 07.10.2015

MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 5. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/10/2014
NUMARASI : 2013/780-2014/848

Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, davacının annesi tarafından açılan boşanma davası nedeniyle müvekkiline maddi-manevi destekte bulunmadığını, boşanma davası sırasında takdir edilen aylık 500,00-TL nafakayı ancak mahkeme kararı ile ödediğini, müvekkilinin ……….. Üniversitesi ……….. Fakültesi’ni kazandığını, eğitim ve barınma ve kişisel giderlerinin aylık minimum 4.591,30-TL’yi bulduğunu, davalının THY’de çalışması nedeniyle aylık 10.000,00-TL gelire, 2 evden aylık ortalama 2.000,00-TL kira gelirine,……….’de bulunan pazar yerinden aylık 250,00-TL kira gelirine sahip olduğunu, davalının, müvekkilinin ablası ile ayrı ev tutmasına ve bu evin kiraları ile giderlerini ödemeye rızası olduğunu, bu doğrultuda üniversiteyi kazanan müvekkilinin de kira ile giderlerinin ödemesi gerektiğini belirterek aylık 4.600,00-TL yardım nafakasına, söz konusu nafaka miktarının her 6 ayda bir ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkilinin küçük kızı olduğunu, müvekkilinin davacının ablasına aylık 800,00 TL yardım nafakası ödediğini, boşanma davasının açılmış olduğu tarihten davacının reşit olduğu tarihe kadar her ay için 500,00 TL tedbir nafakası ödediğini, kızı reşit olunca nafakanın ortadan kalktığını, davacının, davasını, ailesinden ayrı yaşadığı hayat tarzına, ayrı olarak kiralanmış eve, evin ihtiyaçları üzerine, paralı öğretim bedellerine ve lüks sayılan ortadontik tedavi giderleri üzerine bina ettiğini, oysa ki nafakanın adı üzerinde yaşamı devam ettirebilmek için zaruri olan asgari giderler için talep edilebileceğini, davacının talep ettiği yardım nafakası miktarının çok fahiş olduğunu, müvekkilinin rızasını almadan özel üniversiteye kayıt yaptırdığını, müvekkilinin suret-i katiyede kızının özel üniversitede paralı olarak okumasına rızasının olmadığını, davacının annesinin de çalıştığını, nafaka bedeli tespit edilirken bu durumun da göz önüne alınması gerektiğini, aylık 4.600,00 TL yardım nafakası ödenmesinin hakkaniyet ilkesi ile bağdaşmayacağını belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; aylık 2.500,00-TL yardım nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine, her yıl dava tarihi baz alınarak en son ödenen nafaka miktarı üzerinden yıllık TEFE oranında artırılmak sureti ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;
4721 sayılı TMK 176/4 maddesine göre; Hakim, istem halinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre hakim istem halinde TÜİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında gelecek yıllar için artışa karar verebilir.
Mahkemece artış oranı hüküm altına alınırken “…her yıl dava tarihi baz alınarak en son ödenen nafaka miktarı üzerinden yıllık TEFE oranında artırılmak sureti ile….” ifadesinin kullanıldığı, 01.01.2005 tarihinden sonra TEFE yerine ülkemizde ÜFE endeksinin kullanılmaya başlandığı, bu nedenle ÜFE yerine TEFE ifadesinin kullanılmasının hatalı olduğu anlaşılmıştır. Ancak, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve “hakimin takdir yetkisi kapsamında” kalmadığından; hükmün, HUMK 438/7, C2 hükmü ve 6100 sayılı HMK 370/2 ek 3/1 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. Hükmün 1. fıkrasında yer alan “…TEFE…” sözcüğünün çıkarılarakyerine “…TÜİK tarafından yayınlanan ÜFE..” sözcüklerinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.