YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6761
KARAR NO : 2015/11946
KARAR TARİHİ : 25.06.2015
MAHKEMESİ : ANKARA 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2011
NUMARASI : 2004/566-2011/491
Taraflar arasındaki maddi-manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı Bedaş yönünden reddine, diğer davalı yönünden kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı İl Özel İdare Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili 21.12.2014 tarihli dilekçesinde; 14.12.2003 tarihinde Modern Çarşı’da çıkan yangın sonucunda, müvekkilinin kiracısı bulunduğu …’lu mecurun tamamen yandığı, … no’lu deponun da kısmen hasarlandığı, D. iş tespitine göre 100.000 TL maddi zararının bulunduğunu, davalı BEDAŞ’ın ve davalı İl Özel İdaresi’nin olayda kusurlu olduğunun belirlendiğini, davacının olaydan sonra derin bir buhran ve üzüntüye kapıldığını, astım hastası olduğu için dumandan nefes alamadığını, kendine gelemediğini, olay anının ciddi bir travmaya uğrattığını, bu nedenle 10.000 TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 500 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Birleşen 10.09.2008 tarihli davasında ise; yangın nedeniyle davalı İl Özel İdaresi’nin %40 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, buna göre 39.500 TL maddi tazminatın olay tarihinden yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı (birleşen davalı) Özel İdare vekili cevabında; gereken önlemleri aldıklarını, idareye yüklenecek kusur bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı (BEDAŞ) vekili cevabında; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davalı BEDAŞ’ın olayda kusuru bulunmadığı, davalı İl Özel İdaresi’nin ise %40 kusurlu olduğu, zarar miktarının 100.000 TL olarak belirlendiği, buna göre 40.000 TL tazminat talep edilebileceği gerekçe gösterilerek; asıl davanın; davalı BEDAŞ yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı il Özel idaresi yönünden kısmen kabulü ile 500 TL maddi, 4000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline, birleşen davanın kabulüne hükmedilmiştir.
Hükmü davalı Özel İdare vekili temyiz etmektedir.
Davanın devamı sırasında davacı Kollektif Şirket’in tasfiye edilip 11.07.2005 tarihinde Ticaret Sicili’nden kaydının silindiği anlaşılmaktadır. Davada husumet dava şartlarındandır. Davanın devamı sırasında davacının aktif husumet ehliyeti kalmamıştır. Bu durumda davacı şirketin ticaret siciline yeniden tescil ettirilerek tasfiye amacıyla sınırlı olarak ihyası sağlanmalı ve ek tasfiye işlemi yerine getirilmelidir. Yeniden tescil ile davacı şirketin aktif husumet ehliyeti doğacak ve tüzel kişiliğini kazanıp organları yeniden çalışmaya başlayacaktır.
Mahkemece; açıklanan hususlar üzerinde durulup tasfiye edilen davacı şirketin ihyası sağlanarak taraf teşkili tamamlandıktan sonra yargılama yapılması gerekirken, bu yönler gözetilmeden tüzel kişiliği sona eren davacı şirket katılımıyla davaya devam edilip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bozma nedenine göre, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.