YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6456
KARAR NO : 2015/19886
KARAR TARİHİ : 08.12.2015
MAHKEMESİ : ANKARA 4. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2015
NUMARASI : 2015/24-2015/95
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 08.12.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili Av. Gamze geldi. Karşı taraf davalı vekili Av. Uğur geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı arasında düzenlenen abonelik sözleşmesi gereğince davacıdan kayıp-kaçak, sayaç okuma bedeli adı altında ücretlerinin tahsil edildiğini belirterek, abone sözleşmesinde yer alan ilgili sözleşme maddelerinin haksız şart olduğunun tespiti ile iptaline, bundan sonra bu isimler altında kesinti yapılmamasına ve haksız tahsil edilen bedellere mahsuben fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece; ön inceleme tutanağı ile birlikte dava konusu alacak miktarının 3.300 TL’den az olması nedeniyle Tüketici İl Hakem Heyetine başvurulmadan doğrudan Tüketici Mahkemesine dava açılamayacağından bahisle, dava şartı bulunmadığından dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece; ek karar ile temyiz konusu miktarın kesin olması nedeniyle davacı vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiş, red kararını davacı vekili temyiz etmiştir.
Davada, abonelik sözleşmesi gereğince faturaya yansıyan kayıp-kaçak ve sayaç okuma bedellerine ilişkin haksız şartların tespiti, bu maddelerin iptali ve ayrıca bu isimler altında bundan sonra kesinti yapılmaması ile fazla tahsil edilen miktardan şimdilik 100 TL’nin davalıdan tahsili talep edilmektedir. Görüldüğü üzere, davacının talebi sadece 100 TL ile sınırlı olmayıp, ileriye dönük ard etkisi yapabilecek belirli olmayan, devamlılık arz eden bir isteme ilişkindir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68/1 ve HUMK’nun 427.maddesinde belirtilen kesinlik sınırının davada gözetilmeden, davanın miktar ve değerine bakılmadan temyizi kabil olduğuna karar verilmiştir.
Nitekim, Hukuk Genel Kurulunun 13.05.2009 tarih, 2009/13-122 E.-2009/189 K.sayılı, 13.10.2010 tarih, 2010/13-406 E.-2010/503 K.sayılı kararlarında da aynı hususlara değinilmiştir.
Bu nedenle, kararın kesin olduğundan bahisle, temyiz dilekçesinin reddine dair mahkemece verilen ek kararın kaldırılmasına karar verilerek, yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesinin incelenmesine geçilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen elektrik abone sözleşmesi gereğince davacının meskeni ile ilgili abone kaydına gelen faturalarda perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli, iletim bedeli gibi unsurların yer aldığı anlaşılmaktadır.
12.01.2015 dava tarihi itibariyle 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 68/1.maddesinde; “Değeri 2.000 TL’nin altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketim hakem heyetlerine, 3.000 TL’nin altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise 2.000 TL ile 3.000 TL arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz.”, aynı maddenin 4.bendinde “Bu madde de belirtilen parasal sınırları her takvim yılı başından itibaren geçerli olmak üzere, o yıl için 04.01.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298.maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır” hükmü getirilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde; abone sözleşmesinde yer alan kayıp-kaçak, sayaç okuma bedeli gibi dayanak yapılan ve faturaya yansıtılan madde ve sair düzenlemelerin haksız şart olduğunun tespiti ile iptalini ve ayrıca ileriye dönük olarak bundan sonra bu isimler altında kesinti yapılmamasını istemiş, ödenen bedellerden ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacının bu talepleri bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında kurulan sözleşme(abonelik) ilişkisi sırasında davalı tarafından kayıp-kaçak ve diğer bedellerin davacı tarafından ödeme yükümlülüğü altında olup olmadığı konusunda yaratılmış bir muaraza(çekişme) olduğu, davada da muarazanın(çekişmenin) giderilmesinin talep edildiği açıktır.
Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2004 tarih, 2004/13-417 E.-2004/442 K.sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın men’i(çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Bu tür davalarda hem muarazanın(çekişmenin) varlığının tespiti ve hem de onun önlenmesi(men’i) talep edilir.
Bu durumda, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi feshedilmediğine ve davacının sözleşme ilişkisine yönelik davalının muaraza yarattığı ileri sürülerek, muarazanın önlenmesi, sözleşmede yer alan haksız şartların tespiti ile iptali ile ileriye yönelik talep de bulunduğuna ve davanın müddeabihinin 3.300 TL’den az olmadığı anlaşıldığına göre, davanın Tüketici Hakem Heyetine başvurulmadan doğrudan Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir, dava şartı oluşmuştur.
Mahkemece; davacının talebi hakkında davanın esası hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine, 08.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.