Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/6404 E. 2015/14792 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6404
KARAR NO : 2015/14792
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2015
NUMARASI : 2014/448-2015/123

Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı dava dilekçesinde; davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuklarının velayetinin kendisine verildiğini, aylık 150,00 TL yoksulluk nafakası ile her bir çocuk için ayrı ayrı 200,00’er TL iştirak nafakası takdir olunduğunu, geçen zamanda nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk ve iştirak nafakalarının aylık 250,00 şer TL’ye çıkarılmasını talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; boşanma ilamının nafaka ve tazminata ilişkin kısmının davacı tarafından temyiz edildiğini ve dava tarihi itibariyle kararın henüz kesinleşmediğini savunarak,davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının aylık 225,00 TL’ye, iştirak nafakalarının her bir çocuk için ayrı ayrı aylık 275,00 er TL’ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması istemine ilişkindir.
Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 09.01.2014 tarihli ilamla boşandıkları, müşterek üç çocuğun velayetinin anneye verildiği, davacı kadının boşanma kararını, nafaka ve tazminat miktarları yönünden temyiz ettiği, kararın 2. Hukuk Dairesi’nin 16.10.2014 tarih, 2014/8661 E.; 2014/20008 K. sayılı ilamıyla onandığı ve 26.11.2014 tarihinde kesinleştiği, eldeki artırım davasının ise 19.06.2014 tarihinde, henüz boşanma kararının nafakaya yönelik hükümleri kesinleşmeden açıldığı anlaşılmaktadır.
Kural olarak, nafaka miktarlarında yeniden belirleme yapılabilmesi için belli bir sürenin geçmesi aranmaz. TMK’nın 331. maddesi gereğince, durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Bu bağlamda nafaka miktarında artırım yapılabilmesi için, ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerekli kılması gerekmektedir.
Eldeki davada, nafakanın takdir edildiği tarihle, artırımın talep edildiği tarih arasında yalnızca altı ay geçmiş olup, bu süre içinde tarafların ekonomik durumunda bir değişiklik olmamış, artırımı gerekli kılan bir durum meydana gelmemiştir.
Hal böyle olunca mahkemece; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde artırıma karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.