Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/5659 E. 2015/10509 K. 08.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5659
KARAR NO : 2015/10509
KARAR TARİHİ : 08.06.2015

MAHKEMESİ : BÜNYAN ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/03/2014
NUMARASI : 2013/102-2014/51

Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, dava dilekçesi ile; aylık 350.00.- TL olan yoksulluk nafakasının, yetersiz kaldığını ileri sürerek; 700.00.- TL ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davalının maaşının % 6 oranında arttığını belirterek, nafakanın maaş artış oranına göre artırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir .
TMK’nın 175.maddesinde ; “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir “, TMK’nın 176/4. maddesinde de; “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir ” düzenlemeleri bulunmaktadır.
Anılan yasal düzenlemelere göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda, yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası, TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.

Somut olayda; tarafların 2009 yılında evlendiği, 2011 yılında açılan davada verilen boşanma kararının 2012 yılında kesinleştiği, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 350,00.- TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği; eldeki davanın, 26/06/2013 tarihinde açıldığı; davacının ev hanımı olduğu, geçimini ailesinin sağladığı; davalının ise, Büyükşehir Belediyesinde mühendis olarak çalıştığı,3.317.04.- TL maaş aldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile davacı yararına yüksek yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.