Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/5180 E. 2015/9624 K. 27.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5180
KARAR NO : 2015/9624
KARAR TARİHİ : 27.05.2015

MAHKEMESİ : İZMİR 1. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/05/2013
NUMARASI : 2009/1101-2013/306

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesi ile; 21.02.2005 tarihli müfettiş raporu üzerine banka kurullarınca alınan kararlarda 27.01.2005 tarihinde ana kasada 20.000 YTL’lik noksanlık meydana geldiği ve söz konusu noksanlığın herhangi bir muhasebe veya kayıt hatasından kaynaklanmadığının belirlenmesi üzerine yapılan araştırmada; davalı Ç.. S..’nun kızı olan dava dışı B.. S.. hakkında hırsızlık suçundan dolayı kamu davası açıldığını, B.. S..’nun haksız fiili neticesi bankaya verdiği zarardan dolayı davalının TMK’nun 369.maddesine göre gerekli özen ve dikkat yükümlülüğünü yerine getirmeyerek ev başkanı sıfatı ile sorumlu olduğunu iddia ederek, 20.000 YTL’nin 27.01.2005 tarihinden tamamen tahsil ve tasfiye edileceği tarihe kadar 4489 s.k.2/2 maddesine göre hesaplanacak faizi ve BSMV ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; İzmir 3.Çocuk Mahkemesinin 2005/1577 Esas, 2008/331 sayılı kararının zamanaşımı ile sonlandırıldığı, fakat mahkemece de beraat kararı verildiği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hükme esas alınan İzmir 3.Çocuk Mahkemesinin 2005/1577 E-2008/331 K sayılı ilamı incelendiğinde; suça sürüklenen çocuk B.. S..’nun … Çarşısındaki … Bankası şubesinden 20.000 TL çaldığına dair delil bulunmadığından beraatine, ayrıca … Şubesine döviz bozdurmaya gelen şahıslarla, suça sürüklenen çocukların birlikte hareket ettiklerine dair delil bulunmadığından her ikisinin ayrı ayrı beraatine karar verildiği, hükmün temyiz incelemesi sırasında bozularak zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırıldığı ve kararın 18.09.2012’de kesinleştiği anlaşılmaktadır.
./..
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesine göre; ”Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz.”
O halde yukarıda yapılan açıklamalar ve bahsi geçen kanun hükümleri çerçevesinde, Çocuk Mahkemesi tarafından verilen beraat kararının hukuk hakimini bağlamayacağı gözetilerek yerel mahkemece davalının kızı dava dışı B.. S.. hakkında iddia edilen hırsızlık fiilinin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda tarafların delilleri toplanmalı ve gerekirse uzman bilirkişiden rapor alınarak varılacak sonuca göre bir karar verilmedir.
Tüm bu hususlara dikkat edilmeden yukarıdaki gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.