Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/4713 E. 2015/16234 K. 20.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4713
KARAR NO : 2015/16234
KARAR TARİHİ : 20.10.2015

MAHKEMESİ : BANAZ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/12/2014
NUMARASI : 2014/186-2014/500

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 20.10.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalılar vekili Av. R.. Ş.. geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan davalılar vekilinin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının dava dışı M.. Ş..’den 06.03.1975 tarihinde haricen 15.000 TL’ye satın aldığı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda dava dışı Z. Ö. adına tespit gördüğünü, Z. Ö. ‘in davalıların babası İ.. B..’a sattığını, davacının İ.. B.. aleyhine açtığı tapu iptal – tescil davasının mahkemece kabul edildiğini, davacı adına tesciline karar verilmesine rağmen, mahkeme kararının tapuya bildirilmemesi nedeniyle davalıların murisi İ.. B..’un taşınmazı D.. B..’a, ondan C. S. ‘a, daha sonra A. A. ‘ya ve H. A. ‘ya satıldığını belirterek taşınmazın değerinin şimdilik 10.000 TL, ıslah ile 131.216.85 TL olarak davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar cevabında, davacının ilgisizliği nedeniyle tapu iptal – tescil kararının infaz edilmediğini beyan etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulu ile 131.216.85 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu …….. sayılı parselde bulunan taşınmazın tapu iptali ve tescili amacıyla davacı tarafından davalıların murisi İ.. B.. aleyhine açtığı dava sonucunda Banaz Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 18.05.1990 tarih, 1990/144 E, – 1990/90 K. sayılı ilamı ile davanın kabulüne, 791 parseldeki taşınmazın 5.400 m2 ‘lik kısmının davacı M. E. adına tesciline karar verilmiş, kararın 12.07.1990 tarihinde kesinleştiğine ilişkin şerhin 22.06.2012 tarihinde verildiği, bu davanın ise 20.01.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahallinde yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna göre, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin 131.216.85 TL olduğu açıklanmıştır.
Gayrimenkul davalarında, davacının lehine TMK’nun 716. maddesi gereğince tescil kararı verilmesi halinde, mahkemece; davacının talebine gerek olmaksızın hüküm özetinin tapu dairesine bildirilmesi gerekir. İlgili tapu dairesi ise dava konusu taşınmaz kaydına (siciline) şerh vermekle yükümlüdür. Ayrıca taşınmaz mülkiyetine ve taşınmaz üzerindeki diğer ayni haklara ilişkin ilamlar zamanaşımına tabi değildir, ayni haklar zamanaşımına uğramaz.
Davada, davacı adına tesciline karar verilen taşınmazın tapu dairesine ilamın şerh edilmemesi nedeniyle taşınmazın el değiştirmesi sonucunda uğranılan (taşınmaz değeri) zararın tahsili talep edilmektedir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak, davacının uğradığı zararın tazminini davalıdan isteyebilmesi için ifanın imkansız hale geldiği tarih itibariyle rayiç değerin hesaplanması gerekmektedir.
Davacının, tapu iptal – tescil kararının kesinleştiğini öğrendiği 22.06.2012 tarihi itibariyle zararın tazminini isteme hakkı doğduğu anlaşıldığına göre, bu tarihten sonra 20.01.2014 dava tarihi itibariyle belirlenen değere karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu durumda, ifanın imkansız hale geldiği 22.06.2012 tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın rayiç değerinin hesaplanarak tespit edilmesi gerekmektedir.
Mahkemece; davacıdan 22.06.2012 tarihinde veya bu tarihe yakın tarihlerde dava konusu taşınmaza emsal nitelikteki taşınmazların satış değerleri ile ilgili delilleri sorularak, gerekirse bilirkişi kurulundan emsal satış sözleşmelerinin temini istenmek suretiyle davacının uğradığı zararın belirlenmesi amacıyla alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.